Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6657 E. 2024/4573 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarlarının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/846 E., 2023/1087 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/77 E., 2022/80 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; kadının erkek tarafından fiziki ve psikolojik şiddet, hakaret, tehdit ve aşağılanmalarına maruz kaldığını, erkeğin kadına karşı ilgisiz, kıskanç ve şüpheci hareketlerde bulunduğunu iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; erekğin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiğini, kadının kendisine şiddet gösterdiğini, ev çocuklar ile ilgilenmediğini, annesinin kanser hastalığı geçirdiğinde destekte bulunmadığını, gece geç saatlere kadar telefonla ilgilendiğini, erkeği küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, cinsel birliktelikten kaçındığını, en son tartışmada erkeğe hakaret ederek evi terk ettiğini iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erekğin aşırı kıskançlık yaparak huzursuzluk çıkardığı, tarafların arasındaki son kavgada kadına şiddet uyguladığı, buna ilişkin Ankara Batı 5. Asliye Ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda ceza aldığı, kadının erkeğin ailesini müşterek haneye kabul etmediği, onlarla görüşmek istemediği, ortak çocuklarla ilgilenmediği, erkeğin ağır kusurlu,kadının az kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, dosyaya sunulan fotoğrafların ve telefon dökümlerinin değerlendirilmediğini, ispat edilen güven sarsıcı davranış ve tehdit kusurlarının kadına yüklenmesi gerektiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Dosyaya davalı-davacı vekili tarafından sunulan 31.01.2024 tarihli dilekçede, davacı-davalı kadının 26.01.2024 tarihinde vefat ettiği, davalının işbu davada taraf sıfatı kalmadığı bildirilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasında verilen boşanma hükmü kadının ölüm tarihinden önce kesinleşmiş olmakla; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, nafakalar ve tazminatlar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.