"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1687 E., 2023/582 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/151 E., 2022/451 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin cinsel birliktelikten kaçındığını, ayrı odada yattığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, sosyal hayatları olmadığını, çocuklar ile ilgilenmediğini, evde yardımcı olmadığını, ameliyat olduğunda ilgilenmediğini, ailesi ile görüşmediğini, çocukları kıyasladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, 2.500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın davalı- karşı davacı erkekten alınarak davacı- karşı davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun annesinin baskı ve yönlendirmesi ile davalı karşı-davacı erkeği hiçe saydığını, davacı- karşı davalı kadının erkeği aşağıladığını, erkeğin ailesi ile görüşmediğini, yatak odasını ayırdığını, cinsel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 3.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 250.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalı kadından alınarak davalı- karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı karşı davacı erkeğin eşi ve çocuklar fazla sosyal etkinlik yapmadığı, kadına karşı ‘’sen aynaya bakmıyor musun, zırıl, yüzüne bakmaya utanıyorum ‘’şeklinde küçümseyici sözler söylediği, eşinin ailesi ile iletişim kurmadığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının kusurunun ise; eşinin ailesinden uzak durduğu, görüşmediği, çocukların da iletişimin olmadığı, evlilik birliğinin sarsıldığı davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporları, özellikle ortak çocuğun mahkemede alınan beyanları ve Utku’nun yaşı da gözetilerek iradesine üstünlük tanınmakla ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL tedbir nafakası taktiri ile davacı- karşı davalı kadından alınarak davalı -karşı davacı erkeğe verilmesine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davalı- karşı davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı- karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı- karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi, iştirak nafakasının miktarı, tedbir nafakasının miktarı ve başlangıç tarihi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı -karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, tazminat miktarları ve çocuk için hükmedilen nafaka yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen gerçekleştiği anlaşılan kusurlu davranışların yanında, davalı- karşı davacı erkeğin ayrıca hastalığı sırasında (2020 yılı Nisan ayında) eşiyle ilgilenmediği ve eşinde ayrı yattığı hususlarının da kanıtlandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı karşı davacı erkeğin açıklanan bu kusurlu davranışları da dahil olmak üzere kadına nazaran yine ağır kusurlu olduğu, tarafların 14.11.2020 tarihinden itibaren ayrı yaşadıkları ve ortak çocuğun bu tarihten beri davalı- karşı davacı baba ile birlikte kaldığı, ortak çocuk için 14.11.2020 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince bu husus gözden kaçırılarak karar tarihinden itibaren tedbir nafakası takdir edilmesinin isabetsiz olduğu, hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu gerekçeleri ile davacı- karşı davalı kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin gösterilen şekilde düzeltilmesine, davacı- karşı davalı kadının tazminatların miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6 ve 7.bentlerinin kaldırılmasına, 70.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı- karşı davalı kadına verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin ortak çocuk için hükmolunan tedbir nafakasının başlangıç tarihine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4.bendinin kaldırılmasına, ortak çocuk yararına, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen nafakalar ile tahsilde tekerrüre neden olmamak ve 14.11.2020 tarihinden başlayıp boşanmanın kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası takdirine, bu miktar nafakanın davacı- karşı davalı kadından alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine, davalı- karşı davacı erkeğin iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4. bendinin kaldırılmasına, davalı- karşı davacı erkeğin iştirak nafakası talebinin kabulü ile boşanmanın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasının davacı- karşı davalı kadından alınarak davalı- karşı davacı erkeğe verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı- karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesi, velayet, iştirak nafakasının miktarı, tedbir nafakasının başlangıç tarihi ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, iştirak nafakasının miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,327 nci maddesi, 336 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı- karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik durum ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı -karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı- karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.