"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/600 E., 2023/1060 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/57 E., 2022/33 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin küçük meseleleri büyüterek tartışma çıkardığını, evi 2-3 gün terk edip yeniden geri döndüğünü, sabahlara kadar İnternet'le meşgul olduğunu, ilgisiz olduğunu, kadının maaş kartını alarak eşini maddî sıkıntıya düşürdüğünü, harçlık dahi vermediğini,eşini tartaklayarak kapı dışarı attığını, kadının bu olaydan sonra baba evine döndüğünü, yaklaşık 3 ay sonra tarafların yeniden bir araya geldiğini, tarafların bir araya geldikten sonra erkeğin kendi ayağınla geri döndün diyerek aşağıladığını, yatak odasına sokmadığını, evin anahtarını değiştirerek kadını sokakta bıraktığını ve daha sonrasında eşim kayıp diye karakola müracaat ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;kadının evlilik birliğinde üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, sebepsiz yere tartışma çıkardığı, iftira atarak adli mercilere şikayette bulunduğunu, davacının yabancı bir erkek şahıs adına kayıtlı numara kullandığını ve müvekkilinden habersiz araç alıp sadakat yükümlülüğünü aykırı davranarak müvekkilini rencide ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek asıl davanın ve tüm taleplerin reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, 100.000.00 TL maddî, 150.000.00 TL manevî tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına salak şeklinde hitapta bulunması, siktir ol git diyerek evden kovması, şiddet uygulaması, evin elektrik ve su aboneliklerini kapatması, taraflar arasındaki tartışmalardan sonra evi terk etmesi, kadının ise erkeğin kamu görevlisi olması nedeniyle çalıştığı kuruma giderek erkeğe ulaşabilecek olmasına rağmen erkeğin kaybolduğundan bahisle Karabük Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulunması, kardeşinin arkadaşı adına kayıtlı telefon hattını kullanması ve erkeğin istemesine rağmen bu hattı değiştirmemesi, eşine ait çamaşırları yıkamayarak ayrı yerde tutması, tok olduğunda erkeğe yemek hazırlamaması, erkeğe şiddet uygulaması nedeniyle tarafların kusurlu davranışları sonucunda evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmelerini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, 20.000,00 TL maddî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 15.000,00 TL manevî tazminatın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kadına verilmesine, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, 7.000,00 TL manevî tazminatın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte erkeğe verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edildiği halde yararına manevî tazminata karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu ancak, bu yön kadın tarafından istinaf edilmediğinden istinaf incelemesi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinildiği, kamu çalışanı olan eşinin bulunduğu yeri bildiği halde eşinin kayıp olduğunu adli birimlere bildirenin erkek eş olduğu anlaşılmakta olup, bu vakıanın kadın eşe kusur olarak yüklenmesi doğru olmadığı ancak, bu yön kadın tarafından istinaf edilmediğinden istinaf incelemesi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinildiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında, kadın yararına ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek bir miktar tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken, bu talebin reddine karar verilmesi de doğru olmadığı ne var ki, kadın tarafından bu yöne ilişkin de bir istinaf başvurusu olmadığından istinaf incelemesi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinildiği, boşanmanın eki niteliğindeki maddî ve manevî tazminatlar “Boşanma hükmünün kesinleşmesi” ile muaccel (ödenir) hale geleceği faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken, kadın yararına hüküm altına alınan maddî tazminata dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırı olduğu erkeğin bu yönden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi karının bu yönden kaldırılmasına ve kadın yararına hüküm altına alınan maddî tazminata boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerektiğinden ilgili nedin kaldırılmasına, kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddî tazminatın, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.