"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/818 E., 2023/904 K.
KARAR : Başvurunu kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1007 E., 2020/683 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle ;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesini, çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kadnın kusurlu olduğunu iddia ederek, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iki sene önce kadının, erkeğin kaşını patlattığı, son ayrılma olayında tarafların tartıştıkları erkeğin, kadının üzerine çocuklarının bisikletini fırlattığı, kadının ailesine telefon açıp evlerine çağırdığı, erkeğin, kadının ailesine "kızınızı alın götürün" diyerek eşini ve ortak çocuğu kapıdan ittiği, erkeğin daha önceden de kadının ailesine "ben bunlarla yaşamak istemiyorum" alın götürün dediği, kadının ailesi geldiğinde onlarla bir arada oturmadığı, bayram ve benzeri günlerde eşi ve çocukları ile bir arada vakit geçirmediği, eşi ile sosyal ortamlara gitmediği, akrabalarına götürmediği, evde ayrı yattığı, sosyal inceleme raporunda özetle; çocukların velâyetlerinin anne'ye verilmesinin çocukların psikolojik, pedagojik ve sosyal gelişimleri açısından yararlı olacağının belirtildiği ve tarafların halen ayrı yaşadıkları, bu kapsamda ortak çocukların velâyetinin anneye verildiği, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmediliği, davacı kadın yararına da maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir nafakasının karar tarihininden itibaren aylık 750,00'şer TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, ve iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmüm tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillere göre tarafların arasında uzun süredir devamedegelen sorunların bulunduğu, davalı erkeğin devamlı olarak davacı kadının ailesini arayarak davacı kadını evden kovduğu, yatağını ayırdığı, davacı kadın ve ortak çocukları sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, davalının bayram ve benzeri günlerde davacı ve çocuklar ile birlikte vakit geçirmediği anlaşıldığından boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranışın varlığının davalı tarafça ispatlanamadığı, her ne kadar davalı erkek tarafından davacı kadının kendisine fiziksel şiddet uyguladığı iddia edilmiş ve İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur olarak yüklenmiş ise de, taraflar arasında görülen ve davacı kadın tarafından Adana 8. Aile Mahkemesinin 2016/930 Esas sayılı dosyasıyla açılan boşanma davasında, davacı kadının 27.01.2017 tarihinde davasından feragat ettiği, davacı kadına mahkemece kusur olarak yüklenen olayın bu dava tarihinden önce olduğu, tarafların bu dava tarihinden sonra birlikte yaşamaya devam ettikleri, boşanmaya neden olan olaylarda yukarıda belirtildiği şekilde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar görme ihtimali ve davalı erkeğin kusurlu davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına ağır saldırı niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının düşük olduğu, yine ortak çocukların yaşı, eğitim durumu, paranın satın alma gücü ve ülkenin geçim şartları düşünüldüğünde ortak çocuklar için bağlanan iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, gerekçenin değiştirilmesine, erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, ortak çocuklardan Berkay için aylık 1.000,00 TL, Eymen için 850,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkek vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı ile yeni vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık boşanma, kusur belirlemesi nafaka ve tazminatlar ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.