"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/882 E., 2023/932 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/425 E., 2020/835 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadının şiddete maruz kalması nedeniyle bacağının kırılmasına sebep olduğunu, onur kırıcı ve küçük düşürücü eylemlerde bulunduğunu, kadın ile ilgilenmediğini, erkeğin ailesinin çocukları da benimsemediklerini ve dışladıklarını, erkeğin mesai saati bitiminden çok sonra eve gelmeye başladığını, kadını komşularının kızıyla da aldattığını, hakaret ettiğini, ailesinin hakaret etmesine sessiz kaldığını, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının yaptığı yemekleri beğenmediğini, çocukların ihtiyaçları ve hastalığı ile ilgilenmediğini, hastane ve ilaç masraflarını karşılamadığını, kadını birçok kez başka kadınla aldattığını, 7 ay ayrı kaldıklarını ve tehditle kadının eve döndüğünü, erkeğin başka bir kadınla telefonda görüştüğünü, kadın ikaz ettiğinde fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her birisi için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için de aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının açtığı Adana 4. Aile Mahkemesinin 2017/524 Esas 2018/476 Karar sayılı boşanma davasının reddedildiğini, kadının iddialarının gerçek dışı olduğunu, evliliğin başından bu yana kadının, erkeğin ailesine soğuk davrandığını ve görüşmek istemediği gibi erkeğin görüşmesini de istemediğini, erkeğin evine ziyarete gelen eniştesini evden kovduğunu, evlilik birliği içinde alınan arsanın satılıp kadının babasına ev alındığını öğrendiğini, kadın ve ailesinin Adana'ya taşınmaları için erkeğe baskı uyguladıklarını, kadının psikolojik ve ekonomik şiddete uğradığını, erkek ile kadının abisinin dükkanının altlı üstlü olup eşinin ailesi, abisi, sekreterlerinin her gün yemeğe tarafların evine geldiklerini, kira meselesi yüzünden kadının abisi ve babasının eve gelerek erkeği darp ettiklerini, kadının defalarca evliliği bitirmekle tehdit ettiğini, kadının eşini iş ve arkadaş ortamında aşağılayıp küçük düşürdüğünü, kadın tarafından evden kovulduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, aylık 200,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar ayrı yaşamaya başladıktan sonra kadının boşanma davası açtığı, yargılama neticesinde Adana 4. Aile Mahkemesinin 2017/524 Esas, 2018/476 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, davanın reddinden sonra tarafların bir araya gelmedikleri, kadının ilk davanın reddinden önceki olaylara kusur olarak dayanamayacağı, davanın reddinden sonraya ilişkin de erkekten kaynaklanan bir kusurun kadın tarafından ispat edilemediği, kadının, erkeğin ailesini istememesi, Adana'ya taşınma konusunda baskı yapması, ilk davayı açarak fiili ayrılığa neden olması nedeniyle tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ... reşit olduklarından velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar ... ve ... için reşit oldukları tarihe kadar aylık 250,00'şer TL tedbir nafakasına, ortak çocuk ... için aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 400,00 TL'ye çıkartılarak erkekten alınarak kadına verilmesine, nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat isteminin reddine, erkek için 7.500,00 TL maddî tazminata, erkeğin manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan davanın karşı dava olarak nitelendirilmesi sebebiyle ve karşı dava için dava açma süresi geçmiş olduğundan davanın birleşen dava yönünden reddinin gerektiğini, ikinci kez boşanma davasının açılmasının asıl sebebinin Adana 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/524 Esas 2018/476 Karar sayılı boşanma konulu davanın usulden reddine dayalı olduğunu, Adana 4. Aile Mahkemesi'nin 2020/33 Değişik İş sayılı dosyası ile 6284 Sayılı Kanuna göre koruma kararı alındığını ancak Mahkemece değerlendirmeye alınmadığını, kadının kusursuz olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, birleşen boşanma davasının kabulü, asıl boşanma davasının reddi, erkek yararına kabul edilen maddî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının reddi, birleşen boşanma davasının kabulü, erkek yararına kabul edilen maddî tazminat , reddedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak asıl davanın reddi, birleşen boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, erkeğin maddî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.