"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/45 E., 2022/710 K.
DAVA TARİHİ : 05.07.2013
KARAR : Kısmen kabul, kısmen ret, kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen tefrik
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı ile alacak davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak kısmen kabul, kısmen ret, kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen tefrik kararı verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan ziynetlerin bedeli 40.000,00 TL, çekilen kredinin geri ödemesi ile birlikte 36.710,02 TL, borçların ödenmesi için müvekkili tarafından gönderilen 11.200,00 TL olmak üzere toplam 87.910,00 TL' nin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, davacının maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine, müvekkili için 75.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 04.12.2014 tarihli, 2013/586 Esas, 2014/920 Karar sayılı karar ile; erkeğin 12.05.2013 tarihinde evlerinde misafir olduğu halde ortak haneyi açıklama yapmadan şahsi eşyalarını alarak terk ettiği, davacıya gönderdiği mesajlarda hakaret ettiği, kadının evlilik içinde oluşan sorunları çözmek için konuşmadığı, konuştuklarında davalıya hakaretlerde bulunduğu, agresif davrandığı, evdeki eşyaları davalıya fırlattığı, evlilik süresince ... isimli bayan arkadaşıyla evlilik birliğinin sorumluluklarından uzak bir yaşantı sürdüğü, eşinden ve evinden uzaklaştığı, davacının ortak evde yaşamıyormuşçasına hareket ettiği, davacının telefonuna gelen video görüntülü mesajı sorduğunda göstermediği, hemen sildiği, bir açıklama yapmak zorunluluğunun olmadığını, s...olup hayatından çıkmasını istediği, davacının iş yerinde amiri durumunda olan kişi ile ast ve üst ilişkisini aşan mesajlaşmalarda bulunarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davacının iş ve özel hayatında evli bir kadına yakışmayacak söz ve davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin sarsılmasında kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin ağır kusurlu olması sebebiyle reddine, erkek lehine 20.000.00 TL maddî ve 15.000.00 TL manevî tazminata, kadının takılar ve ziynet eşyalarının iadesine ilişkin isteminin kısmen kabulü ile 25.542,00 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kadının kredi borcuna ilişkin isteminin kısmen kabulü ile kadın tarafından çekilen taksit ödemeleri devam eden 25.000,00 TL kredi tutarının faiziyle birlikte 36.710,00 TL' nin 1/2' sine tekabül eden 18.355,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının alacak istemine konu edilen 11.200,00 TL evlilik birliği içerisinde, evin geçimlerine ilişkin harcamalar olduğundan, tarafların ekonomik gelirleri ölçüsünde, ortak giderlere katılımı gerektiğinden bu istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı ve para alacağı talebi yönünden, davalı erkek ise, lehine hükmolunan tazminatların miktarı, kadının ziynet eşyası alacağının kabul edilen kısmı, kadının kısmen kabul edilen kredi borcunun ödenmesi talebi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 14.12.2015 tarih, 2015/9842 Esas, 2015/23918 Karar sayılı kararı ile; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşine sürekli ağır hakaretler ettiği, eşinin işyerine giderek huzursuzluk çıkardığı ve eşinin başkaları yanında küçük düşmesine neden olduğu, davacı kadının ise eşine hakaret ettiği, Mahkemece, davacı kadına kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışa ilişkin olaydan sonra tarafların barışarak evlilik birliğini uzunca bir süre devam ettirdiği, erkeğin kadının bu davranışını affettiği, en azından hoşgörü ile karşılamış sayılması gerektiği, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar nedeniyle davacı kadına kusur izafe edilemeyeceği, Mahkemece kadına yüklenen diğer kusurlara ilişkin olarak ise, davalının soyut iddiaları ve tanıkların davalıdan aktardıkları beyanlar dışında dosyada bir delil bulunmadığı, gerçekleşen bu olaylara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluştuğu, davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak, davalı erkek yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle ve ziynet alacağı ve diğer alacak taleplerine ilişkin istekler yönünden gerekçesiz karar oluşturulduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların ziynet eşyası ve diğer alacak taleplerinin esasına yönelik ve davalı erkeğin vekâlet ücreti ile yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemece verilen 02.06.2016 tarihli, 2016/155 Esas, 2016/432 Karar sayılı karar ile Yargıtay bozma ilamı kusur ve tazminat yönünden usul ve yasaya uygun görülmediğinden önceki kararda direnilmesine, bu doğrultuda kadın eşin ağır kusurlu olması nedeni ile maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine, erkek lehine 20,000,00 TL maddî ve 15,000,00 TL manevî tazminat verilmesine, kadın eşin takılar ve ziynet eşyalarının iadesine ilişkin isteminin davalı erkek eşin 23.09.2014 tarihli duruşmadaki ikrarı ve dosya kapsamı nazara alınarak kısmen kabulü ile 25.542,00 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kredi borcuna ilişkin isteminin kısmen kabulü ile kadın tarafından çekilen aile birliğinin devamı sırasında birlikte harcanan taksit ödemeleri devam eden 25,000,00 TL kredi tutarının faizi ile birlikte 36.710,00 TL'nin ½'sine tekabül eden 18.355,00 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının alacak istemine konu edilen 11.200,00 TL'nin evlilik birliği içerisinde evin geçimine ilişkin harcamalar olduğundan tarafların ekonomik gelirleri ölçüsünde ortak katılım nedeni ile bu istemin reddine karar verilmiştir.
2. Kararın davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 14.12.2017 tarih, 2017/4850 Esas, 2017/14614 Karar sayılı kararı ile; Dairemizce verilen 2015/9842 Esas, 2015/13918 Karar sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2021 tarih, 2018/2-11 Esas, 2021/1362 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla ; davalı erkeğin kadın eşe karşı ağır hakaret ettiği, kadın eşin işyerine giderek huzursuzluk çıkardığı ve onun başkaları yanında küçük düşmesine neden olduğu, kadının da erkek eşe hakaret ettiği, gerçekleşen olaylarda erkeğin kadın eşe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine, maddî ve manevî tazminat dışındaki Mahkemece verilmiş 02.06.2016 tarihli kararlar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynet eşyası, kredi ve nakit para alacağı talebine yönelik kısım yönünden dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusurlar ve tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alındığında tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek maddî ve manevî tazminatın miktarı ile ziynet ve para alacağının reddedilen kısmı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı kadının ziynet ve para alacağı talebi ile ilgili bozma sonrası kurulan hükümde çelişki bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi. 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 167 nci maddesi, 297 nci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2. Mahkemenin gerekçeli kararında; ziynet ve para alacağının esasına ilişkin gerekçe oluşturulup, her ne kadar tefrik kararı verilmişse de; hüküm kısmında hem maddî ve manevî tazminat dışındaki Mahkemece verilmiş 02.06.2016 tarihli kararlar hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilip hem de kadının ziynet eşyası, kredi ve nakit para alacağı talebine yönelik kısım yönünden talebin dosyadan tefrikine şeklinde hüküm kurulmak suretiyle hükümde çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca talep sonucunun; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hükümde gösterilmesi gerekir (HMK.md.297/2). Bu yasal gerekliliğe aykırı olarak, ziynet ve para alacağı konusunda çelişkili hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının maddî ve manevî tazminat miktarları ile ziynet ve para alacağı yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davacı kadın vekilinin ziynet ve para alacağına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.