"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/877 E., 2023/725 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun süreden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Enez Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/104 E., 2023/39 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve birleştirilen tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, birleştirilen dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun süreden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevap ve karşı ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, kadının karşı davası ile birleştirilen davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı ve birleştirilen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla erkeğin davasının reddine, davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 3.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, birleştirilen davanın kabulü ile müvekkili lehine 3.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliği devam ederken sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve ailesinin maddî ihtiyaçları ile ilgilenmediğinin anlaşıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin asıl davasının reddine, kadının karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocular ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının birleştirilen davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek, boşanma kararını istinaf etmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî, manevî tazminat ve miktarları, asıl ve karsı dava ile birleştirilen dava yargılama masrafları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 08.02.2023 tarihli gerekçeli kararının erkeğe 17.02.2023 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, erkeğin 03.04.2023 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu, 03.03.2023 tarihinde istinaf başvuru süresinin dolduğu, istinaf başvurusunun kanuni iki haftalık süre geçtikten sonra yapıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek, tarafına ikinci gönderilen gerekçeli kararın 20.03.2023 tarihinde tebliğ edildiğini ve süresinde istinaf başvurusunu yaptığını, istinaf başvurusunun süresinde olduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 345 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci ve 32 nci maddesi, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30 uncu ve 31 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır"
2.Aynı Kanunun 32 nci maddesine göre ise, "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur"
3.Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesi tarafından çıkarılan gerekçeli karar tebligatının davacı-davalı erkeğe 17.02.2023 tarihinde 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre yapıldığı, Mahkeme tarafından tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile yeniden çıkarılan tebligatın ise, 20.03.2023 tarihinde yine 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre yapıldığı, ancak her iki tebligatta da ihbarname bırakılmadığı gibi herhangi bir bildirimde de bulunulmadığı görülmekle, yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacı-davalı erkeğin gerekçeli karar tebligatından haberdar olduğunu beyan ettiği tarih, gerekçeli kararın tebliğ tarihidir. Bu durumda, davacı-davalı erkek, 20.03.2023 tarihli tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiğine göre, 03.04.2023 tarihinde yapmış olduğu istinaf başvurusu süresinde olup incelenmesi gerekirken, 17.02.2023 tarihli usulsüz tebligat tarihi esas alınmak suretiyle yazılı şekilde istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı-davalı erkeğin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.