Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6753 E. 2023/4115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminatın az bulunması ve hakkaniyet ilkesine uygun olmaması gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının manevi tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1199 E., 2023/16 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen geçici velâyet, olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması ve birleşen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamına uyularak kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne yeniden karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenle 3,5 ay önce ayrı yaşamaya başladıklarını, davalının kendisini kapı önüne koyduğunu, ayrı yaşamaya başlayınca ortak çocuğu kendisine göstermediğini, çocuk ile aralarındaki ilişkiyi olumsuz etkilediğini beyanla ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, mahkemenin aksi kanaate olması halinde kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın, birleşen dava dilekçesinde; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kendisi lehine yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde geçici velâyet talebinin reddine, ortak çocuk ile davacı arasında ayda bir defa yatılı olmayan şahsî ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek birleşen davaya cevap dilekçesinde davanın öncelikle derdestlik, akabinde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli karar ile davacının velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine ve davacı anne ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Pazar günleri saat 10.00-18.00 aralığında şahsî ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, 13.10.2020 tarihli kararı ile davacının herhangi bir aklî rahatsızlığının bulunup bulunmadığı, fiil ehliyetinin olup olmadığı ve rahatsızlığı var ise velâyetin kullanılmasında ya da ortak çocuk ile kişisel ilişki kurulmasında çocuğun menfaatlerini zedeleyip zedelemeyeceği hususunda gerekli araştırma yapılmadan hüküm tesisinin isabetli olmadığından ve anne ve ortak çocuk arasında tesis edilmesi muhtemel kişisel ilişkinin niteliği ve süresi hususunda sosyal inceleme raporu alınması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli kararı ile davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının iş bu geçici velâyet ve kişisel ilişki davası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve yapılan yargılama sonucunda davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulayarak, ona hakaret ederek ve davacıyı eski eşiyle kıyaslama suretiyle ona duygusal şiddette bulunarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğundan bahisle asıl dava yönünden davacının geçici velâyete yönelik talebinin reddine, davacının kişisel ilişki talebinin kabulü ile ortak çocuk ile anne arasında şahsî ilişki tesisine, boşanma davası yönünden davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesine, ortak çocuk ile davacı anne arasında şahsî ilişki tesisine ve davacı kadın lehine yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1. Davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; velâyet, kişisel ilişki ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; her iki dava yönünden de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından velâyet ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki düzenlemesi yönlerden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairemiz 15.09.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, faza talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı kadın vekili katılma yolu ile verdiği temyiz dilekçesinde; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davalı erkek, temyiz dilekçesinde; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1-Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat az olup, bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.