Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6776 E. 2024/3144 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, maddi tazminat takdiri ve miktarının isabetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/961 E., 2023/1491 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/65 E., 2022/448 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, boşanmanın fer'îlerine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacının evin ihtiyaçlarını gidermediği, birlik görevini yerine getirmediği, davacı-davalının ailesinin ve arkadaşlarının maddi yardımda bulunduğu, borçları ödememesi nedeniyle alacaklıların davacı-davalıdan ödeme talep ettikleri, davalı-davacının, davacı-davalı ve ortak çocuklarla ilgilenmediği, bir yere gitmek istediklerinde götürmediği, sürekli telefonla oynadığı, davacı-davalıyı yok saydığı, arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin açtığı davadaki iddiaları kabul etmediklerini beyan etmiş asıl davadaki iddialarını tekrar ederek erkeğin iddia oynayarak borçlandığı, telefon alıp satıp bu parayı harcadığını iddia ederek erkeğin davasının reddini kadının davasının kabulünü talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen davada vermiş olduğu dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle kadının erkeğe hakaret ve küfür ettiği, birlik görevlerinin yerine getirmediği, erkeğin 12/24 mesaili çalışması nedeniyle evin ve çocukların giderleri için parayı kadına verdiği, kendisine yetecek kadar harçlık aldığı, kadının müşterek konutun sırlarını arkadaşlarına anlattığı, ortak çocukları erkeğe bırakarak erkeğin işe gidiş saati olan 18.00'de eve döndüğü, ev işlerini yapmadığı, sık sık evi terk ettiği, çocuklarla ilgilenmediği, çocuklarını arkadaşının eşinin yanına bırakıp arkadaşı ile kursa gittiği, erkeğin uyarmasına rağmen kadının bu şahısla görüşmeye devam ettiği, kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğu, erkeğin eve girmesini engellediği ve kovduğu, başkalarının yanında onur kırıcı davranışta bulunduğu, kadının ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiği, kadının ortak çocuklar için senden değil dediği, DNA testi talebinde bulunduklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı-davacı erkeğin evin faturalarını, kirasını, aidatını düzenli ödemediği, bu nedenle davacı-davalı kadının alacaklılarla muhatap olmak zorunda kaldığı, iddaa oynadığı, sürekli olarak borçlandığı, evin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı için davacı-davalı kadının ailesinin maddi destekte bulunduğu, davacı-davalı kadına atfı kabil bir kusurun ise ispatlanamadığı, tarafların evlilik birliğinin davalı-davacı erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla temelinden sarsıldığı, davalı-davacı erkeğin 15.09.2022 tarihli celsede davacı-davalı kadın vekili tarafından dosyaya sunulan mesajların kendisine ait olduğunu ve eşiyle barışmak istediğini imzalı olarak beyan ettiği, olayın sadece barışma girişimi aşamasında kaldığı; "af" olarak değerlendirilmediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmaması nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 tedbir ve 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevi tazminat talebinin reddine, erkeğin yoksulluğa düşmeyecek olması dikkate alınarak tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen tazminat yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile erkek aleyhine hükmedilen tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî tazminat takdirinin ve miktarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.