Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6849 E. 2024/5141 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu ve varsa tazminat ile nafaka yükümlülüklerinin kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğuna kanaat getirilmesi nedeniyle, yerel mahkemenin boşanmaya ve erkeğe tazminata hükmettiği kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1130 E., 2023/1132 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Develi 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/8 E., 2022/326 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılından bu yana evli olduklarını, bu evlilikten çocuklarının bulunmadığını, aralarında sürekli geçimsizlik olduğunu, söyledikleri bütün sözlerin birbirlerine ağır geldiğini, mutlu bir evlilik yürütemediklerini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının müvekkili affettiğini, müvekkili ile barışmak için aracı gönderdiğini kadının müvekkilin ailesine değer vermediğini, müvekkilin babasının yüzüne dahi bakmadığını, kadının boşanma davası açılmadan bir kaç ay önce böbrek taşı nedeniyle ameliyat olduğunu, kadına müvekkil ve ailesinin baktığını, ortak konuttan kovulan erkeğin baba evine döndüğünü belirterek birleşen davanın reddi ile asıl davanın kabulüne, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; erkeğin müvekkiline piskolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin müvekkilini istemediğini, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sabit bir işte çalışmadığını, evlilik öncesi borçlarının tarafları huzursuz ettiğini ve sürekli müvekkili ile tartışma çıkardığını, evini ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi faturaları da ödemediğini, borçlanması nedeniyle eve icra getirdiğini, önceki kız arkadaşıyla görüştüğünü belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin asıl dava yönünden dava dilekçesinde dayandığı iddiaları ispatlayamadığı ve dava dilekçesi dikkate alındığında kadına atfedilecek kusurun bulunmadığı, birleşen kadının davasında erkeğin kadına "boş ol boş ol" demesi, evin geçimini sağlayamaması, doğal gazı kendi isteği ile kapatması gibi vakıalar ispat edildi ise de kadının , erkeğe çiçek gönderdiği, boşanma davası açıldıktan sonra müftülüğü arayarak barışmak istediğini bildirdiği ve aracı gönderdiğinin tanık beyanları ile de sabit olduğu, kadının bu davranışı ile eşini affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayıldığı belirterek her iki davanın da reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin açmış olduğu asıl dava yönünden, vekilsiz verdiği dava dilekçesi ile kusurlu vakıa belirtmediğini ancak kadının birleşen dava dosyası yanında kadının davaya verdiği cevaptan sonra verilen cevaba cevap dilekçesi ile vekili aracılığı ile dayandığı vakıaları açıkladığını, böylelikle dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında vakıalarını belirtmiş ve açıklamış olduğunu, buna göre erkeğin dilekçesi ile vakıa belirtmediği yönündeki karar gerekçesinin hatalı bulunduğunu, dosyanın tetkikinde kadının, eşinin annesini ziyarete gitmesine tepki göstererek tartışma yarattığını, eşinin yakasını toplayıp evden kovduğunu, eşinin anne ve babasına soğuk davranıp bir araya gelmeyi istemediğini belirterek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının davasının reddine, erkek yararına yasal şartları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların ile miktarları ve kadının reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Seher'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.