Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6878 E. 2024/3025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davalı erkeğin şiddet uyguladığı iddiası nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının şiddete uğradığına dair doktor raporu ve tanık beyanları ile iddiasının ispatlandığı, davalı erkeğin kadına kusur isnadında bulunmadığı ve kadına yüklenebilecek bir kusur olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/428 E., 2023/476 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/378 E., 2022/40 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2016 yılında evlendiklerini, davalı erkeğin ailesine ve kendisine ağır hakaretlerde bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, buna dair raporunun mevcut olduğunu, evliliğini kurtarmak için her çabayı gösterdiğini, kendisinin çalışmadığını, ailesinin yanında kaldığını, hiçbir gelirinin olmadığını, bu nedenle 2.000,00 TL nafaka ödenmesini, şiddetli geçimsizliğin yaşandığını, artık aynı evde olmak istemediğini beyanla boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 14.04.2019 tarihinde boş nedenlerle tartıştıklarını, şiddet veya hakarette bulunmadığını, işe girdiğini ve ertesi gün eşini kendisinden habersiz alıp götürdüklerini, yapılan iftira ve suçlamaların asılsız olduğunu, maddî sıkıntılar içinde olduğunu, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesinin 15.04.2019 tarihli doktor raporuna ve tanık beyanlarına göre davacı kadına şiddet uyguladığı, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın gerekçesiz olduğunu, Mahkemece erkeğin, eşine şiddet uyguladığı kabul edilmiş ise de tanık beyanlarının görgüye dayalı olmayıp anlatıma dayalı olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve (f) bendi uyarınca alınan hastane raporuna açıkça dayanmayan davacıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmek üzere süre verilmesine gerek bulunmadığını, somut dosyada kadının dava dilekçesinde her türlü delil dediğini, bu delile açıkça dayanılmadığı halde ve kendisi tarafından yapıldığı ispatlanamayan hastane raporunun hükme esas alındığını, tarafına atfedilecek herhangi bir kusur olmamasına karşın davanın reddi gerektiği halde kabule yönelik karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadının dava dilekçesinde dayandığı şiddet maddî vakıasının somut maddî delil olan doktor raporu ve tanık beyanları ile kanıtlandığı; davalı erkeğin kadın için kusur isnadında bulunmadığı, kadına yüklenebilecek bir kusur olmadığı; kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı gibi dilekçe içeriğinde fiziksel şiddete uğradığını ve buna dair raporunun olduğunu belirtmesi karşısında erkeğin istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği; kusur tespitinde ve nitelendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.