Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6902 E. 2024/4840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren sadakatsizlik eylemiyle tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı ve bu sebeple kadının tazminat taleplerinin reddine ilişkin hükmün hatalı olduğu gözetilerek davacı kadın yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2389 E., 2023/1030 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Emirdağ 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/87 E., 2021/289 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesinin sürekli baskı ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını, erkeğin hakaret ve küfür ettiğini, yurt dışında bağımsız konut açmadığını, başka bir kadınla evli olduğunu ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000.00 TL maddî, 100.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek (asıl) cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının evi terk ettiğini, ailesinin hep evliliğe müdahale ettiğini, kadının sürekli sorunlu davrandığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 50.000.00 TL maddî 50.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eşini aldattığı, kadının kusurunun ispatlanmadığı gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına koşulları oluştuğundan 17.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata, aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tam kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararının kesinleşmesini istediğini belirterek erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, kendi reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe kadına fiziksel şiddet uygulama kusurunun yüklendiği, kadında darp cebir bulgusu gören tanıklar ... ve ...'in kadının kendilerine erkeğin ailesi tarafından darp edildiğini söylediğini beyan ettikleri, tanıkların beyanlarından erkeğin fiziksel şiddet esnasında olay mahallinde olup olmadığı, olayı engelleme imkanının olup olmadığı, fiziksel şiddete sessiz kalma durumunun olup olmadığının anlaşılamadığı, bu itibarla mezkur kusurun erkekten çıkarılmasının gerektiği, erkeğe yüklenen hakaret kusuruna ilişkin bir kısım tanık beyanlarının kadından duyuma dayalı olduğu, bir kısmının soyut anlatım niteliğinde olduğu, tanık ...'nün tanıklık ettiği hakaret olayının evlilik öncesine ilişkin olduğu, erkeğin kadının kusurunu ispat edemediği, kadının fiziksel şiddete uğramasının sabit olması karşısında evi terkinin haklı olduğu ve bu hususun kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının evi terki hususunda dinlenen erkeğin tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğu, bu çelişki nedeni ile kadının annesinin evliliğe müdahale etmesinin sabit görülemeyeceği, kararın sadece erkek tarafından istinaf edilmesi nedeni ile erkeğe ek kusur da verilemeyeceği, gerçekleşen olaylarda her iki yanın da kusursuz olduğu, nafaka yükümlüsünün kusuru aranmayacağından kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin yerinde olduğu ancak toptan hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğu, yine erkek kusursuz olduğundan kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiği belirtilerek, erkeğin kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalara yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, yeniden hüküm tesisine, kusurun gerekçesinin değiştirilerek her iki tarafın kusursuz olduğunun tespitine, kadının tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına toptan 30.000.00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin kendisi lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmemiş olmasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine ancak bu konularda hüküm kurulmadığından Dairece yeniden hüküm kurulmasına, erkeğin tedbir nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; aldatma vakıasının Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmediğini, şiddet vakıasını kabul etmesine rağmen tarafları kusursuz görmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur tespiti, tazminatlar, nafakalar ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; itirazları dikkate alınarak ve resen incelenecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur tespiti, tazminat, nafakalar ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunun 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince, erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eşini aldattığı belirtilerek erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin sarsıldığı belirtilerek erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Davalı karşı davacı erkeğin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, erkeğin kusurunun ispatlanmadığı gerekçesiyle her iki tarafın da kusursuz olduğunun tespitine, kadının tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına toptan 30.000.00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Karar her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Somut olayda; tarafların 05.04.2012 tarihinde evlendikleri, kısa bir süre birlikte yaşadıktan sonra ayrıldıkları, davalı karşı davacı erkeğin 11.01.2013 yılında açtığı boşanma davasının reddedildiği, 2019 tarihinde ise tarafların yurtdışında boşandıkları belirtilmiş ise de yabancı mahkeme kararının tanıma ya da tenfizine karar verilmediği, toplanan delillerden erkeğin bu süreçte başka kadınla birliktelik yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu durumda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu davalı karşı davacı erkeğin kusursuz olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur tespiti ve kadının reddedilen tazminat talepleri yönünden davacı karşı davalı kadın lehine BOZULMASINA,

2. Davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi