"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/683 E., 2023/944 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/816 E., 2022/84 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açılan asıl ve birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili asıl dava dilekçesinde ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, annesinin sözü ile hareket ettiğini, kadının lüks ve aşırı harcamalarının olduğunu, kadının sıklıkla ailesinin yanına Mersin'e gittiğini, evdeki erzakların bozulduğunu, kadının erkeğe yalan söylediğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin ailesine gitmediğini, son kavgada erkeğe hakaret ettiğini ve onur kırıcı sözler sarf ettiğini, evi terk ettiğini
iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, yasal faizi ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili asıl davaya cevap ve birleşen dava dosyasında dava dilekçelerinde özetle; birlik yükümlülükleri yerine getirmediğini, kadına karşı sürekli aşağılayıcı sözler sarf ettiğini, hakaret ettiğini, küçümsediğini, aşırı kıskanç olduğunu, kadını kısıtladığını, akraba ve arkadaşları ile görüştürmediğini, dışarı çıkmaması için baskı yaptığını, erkeğin müsrif olduğunu ve borçlandığını, kilosu dalga geçtiğini, ameliyat olduğunda hastaneye gelmediğini, ilgilenmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, porno izlediğini ve kadını bunları yapmaya zorladığını, eve geç geldiğini, sürekli telefonla uğraştığını, kadının yokluğunda evin eşyalarını boşalttığını, ailesi ile görüşmesini yasakladığını, kadının ailesine olan borcunu ödemediğini, boşanmakla tehdit ettiğini, çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığını, darp, hakaret ve tehditten kamu davası açıldığını, kadını evden kovduğunu ve kapının kilidini değiştirdiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının annesinin tarafların evliliğine müdahalede bulunması, kadının ise annesinin evliliğine müdahale etmesine ses çıkarmaması, sessiz kalması ve annesinin evliliğine müdahale etmesine izin vermesi, sürekli annesinin yanına gitmesi nedenleriyle az kusurlu olduğu, erkeğin ise kadına yönelik aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler söylemesi, ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaktan kaçınması, kadının annesinden sürekli borç para alması, kadının ailesinin tarafların evine gelmesini istememesi, ekonomik şiddet uygulaması, kadına az para vermesi nedeniyle kadının kendi ailesinden borç para istemek zorunda kalması, kadının ameliyatlarında gelmemesi ve ilgilenmemesi, kadına yönelik fiziksel şiddet uygulaması, müşterek konuttaki eşyaları kadından habersiz taşıması nedenleriyle ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL ve kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına şartları oluştuğundan 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise kusur durumu dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; konuttan eşyaların alınmasının dava açıldıktan sonra gerçekleştiğini, tarafların barışıp bir arada yaşadıkları dönemin dikkate alınmadığını, erkeğe yüklenen kusurlu davranışlardan sonra evlilik birliğinin devam ettiğini, affın söz konusu olduğunu, kadının tanık olan annesinin ifadesinde de yer aldığı üzere erkek ile barışmak istediğini, şiddet olayının da kurgu olduğunu, kaldı ki sonrasında birlikteliğin devam ettiğini, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, birleşen boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminat nafakalar ile miktarları, velâyet ve reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, birleşen boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminat nafakalar ile miktarları, velâyet ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadından kaynaklanan başkaca kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının ve erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadın ve çocuk yararına nafakanın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, birleşen boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olup olmayacağı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 inci ve 328, 330 uncu maddeleri, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/923 Esas, 324 Karar sayılı kararı içeriğinden kadının da erkeğe ''...Şerefsizsin, adisin, senin anneni sinkaf ederim.'.." demek suretiyle hakaret ettiğinin, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiğinin, İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.