"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/414 E., 2023/792 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/193 E., 2021/248 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin, kadına, eve ve çocuklara karşı ilgisiz olduğunu, kadına küfür ve hakaret ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, ölümle tehdit ettiğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının, erkeğe hakaret ettiğini, erkeği aşağıladığını, erkeğe karşı ilgisiz olduğunu, erkeğin akrabaları ile sıkıntı yaşadığını belirterek davanın reddini savunmuş, aksi halde faiziyle 50.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2016 yılında davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu olay sonrası tarafların bir araya geldiği, ancak davalının davacının ailesiyle görüşmesini engellediği, onların evlerine gelmesini istemediği, hatta gelirlerse davacıyı öldüreceğini söyleyerek davacıyı tehdit ettiği ve onu psikolojik olarak baskı altına aldığı ve hakaret ettiği, erkeğin iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde de bir delil bulunmadığı anlaşılmakla, velâyetin anneye tevdiine, aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının düzenli geliri bulunduğundan tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına koşulları oluştuğundan boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faizi ile 15.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 346 maddesinin birinci fıkrası ve 352 inci maddeleri gereğince süre yönünden reddine, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, bu konularda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faizi ile 80.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek delillerin doğru takdir edilmediğini ve kadının boşanma kesinleşmeden başkası ile birlikte olduğunu belirterek, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve çocuk için hükmedilen nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.