Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7040 E. 2024/5168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların niteliği, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve usul kurallarına uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/994 E., 2023/1035 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/690 E., 2021/576 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin psikolojik şiddet uyguladığı, aşırı kıskançlık duygusundan dolayı baskı yaptığı, evden çıkmasını yasakladığı, kendisini aldattığı ve ortak çocuklarının kendisinden olmadığı gibi ithamlarda bulunduğu, ekonomik şiddette bulunduğu, cinsel ilişkiden kaçındığı, odasını ayırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın ve ortak çocuklar için aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocukların her biri için aylık 1.500,00 TL'den az olmamak üzere iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL nafaka ile 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin aşırı kıskançlık yaptığı, davacının evden çıkmasına ve çalışmasına engel olarak baskı uyguladığı, davacı kadına hakaret ettiği, evden çıkmaya zorladığı, maaşını alarak ve çocukların ihtiyacını karşılamayarak ekonomik şiddet uyguladığı, "...onların benim çocuklarım olduğu nerden belli DNA testi istiyorum..." diyerek aldatmakla suçladığı, davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocuk İkra İrem'in dava sürecinde ergin olduğundan velâyet ve nafaka hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk 05.04.2005 doğumlu Muhammed'in velâyetinin davacı annesine verilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Muhammed lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal şartları oluştuğundan davacı lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; boşanma kararı, tazminat, kusur tespiti, velâyet, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak çocuğu 2005 doğumlu Muhammed'in annesinin yanında kalması nedeniyle alıştığı ortam ve uzman raporu değerlendirildiğinde, çocuğun üstün yararı gereği velâyetinin anneye verilmesi usul ve kanuna uygun olduğu ortak çocuk Muhammed 05.04.2023 tarihinde ergin olduğundan, velâyet hakkı yasa gereği kendiliğinden kalktığı, ortak çocuk Muhammed ergin olduğu tarih itibariyle tedbir nafakası kendiliğinden kalktığı, iştirak nafakası konusuz kaldığı, bu bakımdan davalı erkek vekilinin tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, ortak çocuk Muhammed lehine tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla dava tarihinden geçerli olmak ve ergin olduğu 05.04.2023 tarihine kadar devam etmek üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, konusu kalmayan iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkek vekilinin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; boşanma, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.