Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7055 E. 2024/5172 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu ve kadın yararına maddi manevi tazminat takdir edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin daha ağır kusurlu olduğunun tespit edilmesi ve kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden davranışlar nedeniyle maddi ve manevi zarara uğraması gözetilerek yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/901 E., 2023/633 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bismil 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/43 E., 2022/62 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadının kendi ailesi ile iletişime geçmesine engel olduğunu, tarafların ayrı uyumaya başladıklarını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aldattığını, eşine ve ailesine kaba davrandığını, aile terapistine gitmeyi reddederek eşine muskalar yaptırdığını, yaşını 5 yaş büyük söylediğini, eşinden habersiz borçlandığını, eşinin kazandığı parayı da istediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 49.257,00 TL ziynet alacağının davalı-karşı davacıdan alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının eşinin ailesini düğünden sonra altınlarını almakla suçladığını, kadının eşinin ailesini hiç ziyaret etmediği, onların da gelmesini istemediğini, ailesinin yanında eşine yastık fırlatıp hakaret ettiğini ve ailesini bir kez daha hırsızlıkla suçladığını, kadının herşeyin kendi kontrolünde olmasını istediğini, maaşını saklayarak biriktirdiğini, hakaret ettiğini, eşinin maaşına el koyduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını, evin içinde tek başına yemek yediğini, haber vermeden ailesinin yanına gittiğini, kadının babasının erkeğe tokat attığını ve kardeşlerinin erkeği darp ettiğini, kadının babasının kızını da alıp gittiğini, erkeği evden kovduklarını, takıların hepsinin kadında olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin ailesine yönelik başkalarının da şahitlik edeceği şekilde hırsızlık suçu ithamında bulunmuş ve erkeğin ağabeyinin yanında yastık fırlatmış olması ile erkeğin kız arkadaşları ile ilişkilerine dair fotoğraflarını kadının saklanmaması yönünde irade göstermesine rağmen saklamış olması taraflarda eşit derecede kusurun bulunduğu

gerekçesi ile davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

uyarınca boşanmalarına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeni ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacının ziynetlere ilişkin talebinin iş bu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, asıl davada maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, karşı davada maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğin ailesini hırsızlıkla suçladığı, erkeğe yastık fırlattığı, erkeğin ise, evlenmeden önceki kız arkadaşları ile olan fotoğraflarını bilgisayarda saklayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu sabit olduğu, bunun yanı sıra erkeğin eşini çoğunlukla evde yalnız bırakarak sosyal ortamlara katılmasına engel olduğu, kendisinin de eşini yanına almayarak yalnız katıldığı, kadının vakıa olarak dava dilekçesinde bu hususa dayandığı anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince bu eylemin kusur belirlemesinde dikkate alınmaması usul ve yasaya aykırı olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında eski kız arkadaşlarının fotoğraflarını bilgisayarda saklayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve eşi ile sosyal ortamlara katılmayan, eşi katılmak istediğinde ona engel olan erkek; eşinin ailesini hırsızlık ile itham eden ve eşine yastık fırtlatan kadına nazaran ağır kusurlu olup, İlk Derece Mahkemesinin tarafların eşit kusurlu olduklarına ilişkin gerekçesi doğru olmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının boşanma sebebiyle mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gördüğü ve erkeğin kusurlu davranışlarının, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, bu sebeplerle kadın yararına tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak maddî ve manevî tazminat takdiri gerektiği gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadın vekilinin kusur tespitine, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf talebinin kabulüne, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili

temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.