"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2023/254 E., 2023/426 K.
DAVA TARİHİ : 06.03.2014
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evini ve eşini ihmal ettiğini, sebepsiz yere tartışmalar çıkardığını, en ufak tartışmada tahrik edici sözler söylemekten çekinmediğini, kadının ve kadının önceki evliliğinden olan çocuğunun tüm masraflarını karşılamasına rağmen hoşnutsuz davranmayı alışkanlık edindiklerini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, taraflar arasındaki geçimsizliklerin tamamen davacıdan ve ailesinden kaynaklandığını, müvekkiline hiçbir kusurun atfedilemeyeceğini, ailesiyle görüşmesini istemediğini, kızının eşyalarını dışarı atarak onu kovduğunu, hakaret ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını belirterek erkeğin davasının reddine, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, erkeğin kadının aile ve akrabalarının müşterek eve gelmesini istemediği, bu konularda davalı ile tartıştığı, hakaret ettiği, kadının çocuğunun kıyafetlerini bu çocuğun evden gitmesi için dışarıya attığı, kadının kızına defol git bu evden dediği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının da erkeğe hakaret ettiği ve son olayda erkeğe tokat attığı, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 11.04.2017 tarihli ve 2015/25842 Esas, 2017/4155 Karar sayılı kararıyla, davacı erkeğin cevaba cevap dilekçesinin davalı kadına tebliği için düzenlenen mazbatada tebliğ memurunun adı ve soyadı bulunmadığı için yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön incelemeyapılacağı, açıklanan sebeplerle dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön incelemeye geçilerek işin esası hakkında karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemece, her ne kadar cevaba cevap dilekçesinin tebliği esnasında, tebligat mazbatasına tebliğ memuru adını yazmamış olsa da davalı tarafın bu tebligatı tebellüğ ettiği, cevaba cevap dilekçesine ve dilekçe içeriğine muttali olduğu, yargılama esnasında hiç bir aşamada tebligat usulsüzlüğünden bahisle savunma hakkının kısıtlandığına, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğine yönelik olarak bir iddia yahut savunmada bulunmadığı, yargılamanın devam edip delillerin toplandığı, tanıkların dinlendiği ve dava dosyasının usuli ve esasi açıdan tekemmül ettiğinin görülerek karar verildiği halde gelinen nokta da cevaba cevap dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu, zira tebligat mazbatasında tebliğ memurunun adı ve soyadının bulunmadığı ve bu nedenle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle kararının bozulmuş olması usul ve yasaya uygun, yerinde görülmemiş, kararının doğru olduğu, usul ekonomisine uygun olduğu, dava dosyasının bütününün incelenmesinde tarafların her ikisi bakımından tebligat usulsüzlüğü yahut diğer başka bir sebeple savunma hakkının, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanmasına yol açan bir hususun bulunmadığı, kararının doğru olduğunda ısrar edilerek direnme kararı ile önceki kararın aynen kabulü suretiyle ve aynı gerekçe ile bozulan hüküm yeniden kurulmuştur. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 13.11.2018 tarihli ve 2018/743 Esas, 2018/12970 Karar sayılı kararıyla, mahkemece verilen direnme kararının yeride olmadığı gerekçesiyle temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulu 01.07.2020 tarihli 2019/2-30 Esas ve 2020/506 Karar sayılı kararıyla her ne kadar cevaba cevap dilekçesinin davalı vekiline tebliği için düzenlenen tebligat usulsüz ise de muhatap tebliğe muttali olup hukuki dinlenilme hakkı da ihlal edilmediğinden direnme kararı yerinde olduğu ve onanması gerektiği belirtilerek bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmediği, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
4.Dairenin 14.01.2021 tarihli 2020/6119 Esas, 2021/213 Karar dayılı kararıyla, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı erkeğin ağır, davalı kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Davacı erkeğin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davalı kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 19.10.2021 tarihli ve 2021/8155 Esas, 2021/739 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece davalı kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile kararın bu yönlerden bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Davacı erkeğin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
D. Dördüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece, bozma ilamı dışında bırakılıp kesinleşen hususlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 14.06.2022 tarihli 2022/4539 Esas ve 2022/5796 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp, davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının yine de az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir.
Davacı erkeğin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemece, bozma ilamı dışında bırakılıp kesinleşen hususlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olmadığını, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurları ve ekonomik durumu dikkate alındığında hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4.üncü ve 174 üncü maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine ,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.