"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/789 E., 2023/812 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/736 E., 2020/848 K.
Taraflar arasındaki açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını kayınvalidesi ve kayınbabası ile aynı evde yaşamaya zorlandığını, eşi ile hiç bir zaman özel yaşamı olmadığını, davalının kazandığı parayı eşine değil, ailesine gönderdiğini, erkeğin ve annesinin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, eşler arasındaki özel kalması gerekenleri annesi ile paylaştığını, rencide ettiğini, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, annesinin, kadını hırsızlıkla suçladığını, kadın ve annesine sinkaflı sözlerle küfür ettiğini, kimseyi aramasın diye telefonu elinden aldıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğin telefon şifresini bildiğini, planlı olarak erkeğe tuzak kurduğunu, sebepsiz evi terk ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadın eşinin ailesiyle beraber yaşamayı başlarda kabul ettiğini ancak daha sonra eşinin ailesiyle sorunlar yaşadığını iddia ettiği, dinlenen davacı tanıklarının ifadeleri bizzat görgüye dayalı olmadığı, her birinin beyanı davacıdan duyduklarının aktarımından ibaret olduğu, tanık ifadeleri ile de davacı boşanma sebeplerini somutlaştıramadığı boşanmanın gerçekleşmesi için yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanları ile erkeğin kusurlarının sabit olduğunu, davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluştuğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ayrı ev açmadığı, anne ve babasıyla birlikte yaşamaya zorladığı, kayınvalidenin kadını hırsızlıkla suçladığı, evliliğe müdahale ettiği, erkeğin, eşinin yanında yer almadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına para vermediği, özel hayatlarını annesine anlattığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ; davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesini ve davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ve kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.