"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1497 E., 2022/2533 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/243 E., 2021/271 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dilekçesinde özetle; davalının öfke kontrol problemi olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, eşyalara zarar verdiğini, kovduğunu, davacıyı kendi ailesine karşı koruyup gözetmediğini, davalının bu süreçte kendi adına olan elektrik, su aboneliklerini iptal ettirdiğini, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu belirterek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davalının ailesiyle görüşmediğini, 24.08.2019 tarihinde de davalının evden ayrılmasından sonra düşmüş olabileceğini, ertesi gün davalının ailesinin Bitlis'den görüşmek için geldiklerinde tartışma çıktığını, davalının annesine hakaretler sarf ederek yakasına yapıştıklarını ve ses kaydı almaya çalıştıklarını, evden kovulduklarını, sonrasında davacının kardeşinin davalıya tehdit ve hakaret içerikli mesajlar attığı gibi bir keresinde çocuğu göstermek bahanesiyle çağırıp darp ve tehdit edip kovaladıklarını, davacının aşırı derecede kıskanç olduğunu, ortak çocuğu göstermediğini, davacının davalıdan habersiz cep telefonu numarasını değiştirdiğini, bilgisi ve rızası dışında bakkala borç yaptığını, davalının haberi olmaksızın cüzdanından para aldığını davalının ise eşini ve çocuğunu sevdiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlelenen davacı tanığının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, davacıdan duyduklarını aktarmış olup bu beyanlara itibar edilemeyeceğinden ispatlanamayan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlarının ispatlandığı gerekçesi ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin 24.08.2019 tarihinde eşine şiddet uyguladığı ve "çocuğunu da alarak s...ol git babanın evine" diyerek hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu, davacı kadın boşanma davası açmakta haklı olup, kadının boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm tesisine, davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk Poyraz 27.02.2015 doğumlu olup, tarafların ayrı yaşamaya başladığı tarihten itibaren davacı anne yanında yaşadığı anlaşılmış, annenin velâyet görevini yerine getirmediğine ilişkin bir delil mevcut olmadığı gerekçesiyle sosyal inceleme raporlarındaki tespitler, ortak çocuğun yaşı ve alıştığı ortam gözetilerek ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına yoksulluk nafakası verilme koşulları oluştuğu gerekçesi ile aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedeleneceği, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesi ile kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadın yararına nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesinin doğru olmadığı, kadının ortak çocuğu babaya bıraktığı, velâyet görevini yerine getirmediği, velâyetin anneye verilmesinin
usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erketen kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının çalıştığı, 2100,00TL ücret aldığı, davacı kadının en son çalıştığı iş yerinden 04.06.2022 tarihinde işine son verildiği (kod 22); davalı erkeğin de BİM markette markette çalıştığı, kadın açısından 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de, kadının halen çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise aylık geliri ve bu gelirin kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı ve davalı erkeğin gelirine denk olup olmadığı araştırılarak kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası yönünden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı erkeğin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.