"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1496 E., 2023/1050 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/58 E., 2020/195 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 yılında evlendiklerini, bir çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinin ilk altı yılında davalının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, tarafların aynı ev içerisinde 12 yıl küs olarak yaşadıklarını, davalının, müvekkilini evden kovmayı ve küçük düşürmeyi alışkanlık haline getirdiğini, en küçük olaydan tartışma çıktığını ve davalının, maddî manevî ortak haneye destek olmadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada dilekçesini tekrar etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; iddianın yerinde olmadığını,davacı yanın evliliğin ilk 4 yılında her evlilikte yaşanabilecek anlaşmazlıklardan etkilendiğini,son 15 yıldır bir sorun yaşamadıklarını,eşinin ısrarlı isteği üzerine 3 hafta kadar önce evden ayrıldığını ve kardeşi ile yaşamaya başladığını beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanığı olarak dinlenilen ...'un beyanı ile subut bulan darp olayının uzun yıllar öncesine dayanması ve darp olayından sonra tarafların birlikte yaşamaya devam etmesi karşısında, davalının darp eyleminin, davacı tarafça affedildiğinin kabul edildiği, dava dilekçesinde, davalıya kusur olarak yüklenen eylemlere ilişkin görgüye dayalı tanık beyanının bulunmadığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir ve boşanmayı gerektirir şekilde davalının kusurundan kaynaklanan bir geçimsizliğin davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ve tarafların birbirlerinden tedbir nafakası talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; benzer vakıaları tekrar ile davanın ispatlandığını, kabul edilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların ayrı yaşadıklarını, şiddet gördüğünü ve bunun dosya kapsamından ispatladığını beyanla istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, reddedilen boşanma davası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davalı erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.