Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7094 E. 2024/5121 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fiili ayrılık nedeniyle açılan boşanma davasında, fiili ayrılık şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin akıl sağlığına ilişkin raporun yeterliliği ve hükmedilen tazminat miktarının düşük olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1093 E., 2023/1112 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/636 E., 2021/270 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin 14.02.2007 tarihinde kalp ameliyatı olduğunu ve daha sonra tedavi gördüğünü, bu ameliyattan sonra kadının aşırı kıskançlık krizlerine girdiğini, hastanede hemşirelerden kıskandığını, erkeğe maddî manevî şiddet uyguladığını, bunun üzerine erkeğin kadına karşı boşanma davası açtığını ve İstanbul 14. Aile Mahkemesinin 2010/1404 Esas, 2015/510 Karar sayılı dosyasında görülen boşanma davasının reddedildiğini, ret kararından sonra 3 yıllık süre içerisinde tarafların tekrar bir araya gelmediklerini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 1.500.000,00 TL maddî, 1.500.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karara verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin geçirmiş olduğu açık kalp ameliyatı sonrasında hal ve hareketlerinin değiştiğini, alkol almaya başladığını, pavyonlarda kadınlarla alem yaptığını, başka kadınlara nakdi yardımlarda bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, önceki bir tarihte boşanma davası açtığını, bu davanın reddedildiğini, ret kararından sonra da sadakatsiz davranışlara devam ettiğini ileri sürerek açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine, edinilmiş mal kapsamında olan Muğla ili, Fethiye ilçesi, Kesikkapı Mah. Yazla Yurdunda bulunan 1842 ada, 6 parselde kayıtlı, 2 nolu bağımsız bölümün tapusunun 1/2 sinin iptali ile davalı kadın adına tapuya tesciline, bu mümkün değil ise yarı bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; daha önce retle sonuçlanan İstanbul 14. Aile Mahkemesi dosyasının kapsamına göre erkeğin ameliyat sonrasında hastanede yardımcı olan hemşilerele karşı ilgi duyduğu, ailenin ekonomik varlığından onlar için harcama yaptığı, davalı kadının güvenini sarstığı, davalı kadının ihtiyaçlarını karşılamayarak müşterek ikametgahı terk ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma davasının reddine karar verildiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra 3 yıl süre içerisinde tekrar bir araya gelmediklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının geliri olması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin yasal koşulları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının mal rejimine ilişkin talebinin ise dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, erkek hakkında heyet raporu aldırılmadan karar verilmiş olması, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair Bodrum Devlet hastanesinden rapor alındığını, 2013 yılında da Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde erkeğin vesayet altına alınması talebiyle açılan davanın reddine karar verildiği, böylece kadının bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, tarafların kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, boşanma yüzünden davalı kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında davalı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarı hakkaniyete uygun olmakla birlikte, manevî tazminat miktarının hakkaniyet gereğince az olduğu, ayrıca kadının tazminatlara faiz işletilmesi talebi var iken Mahkemesince bu talep yönünden olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminatın, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğunu, fiili ayrılığa ilişkin şartların gerçekleşmediğini, erkeğin akıl sağlığı hakkında heyet raporu alınması gerekirken alınmadığını, tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin kabul edilen boşanma davası, erkek hakkında heyet raporu aldırılmadan karar verilmiş olması, maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan davada fiili ayrılık şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile erkeğin akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin dosya kapsamında alınan raporun yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.