"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/734 E., 2023/874 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/516 E., 2020/333 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı- davacının 1995 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak 3 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilin ev hanımı olduğunu, günlük işlerde çalıştığını, erkeğin uzman çavuşluk mesleğinden emekli olduğunu, erkeğin çocuğu olan ...'nın her şeyine karıştığını, baskı yaptığını ve fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenle erkek ile müvekkil arasında sürekli tartışma çıktığını, aile huzurunun bozulduğunu, erkeğin evlilikten doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, erkeğin çok kıskanç olduğunu, müvekkilin telefon görüşmeleri kayıtlarını takip ettiğini, müvekkili kendisini aldatmakla itham ettiğini, hakaretlerde bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, davalının müvekkil ile şiddet kullanarak zorla beraber olduğunu, bu durumun defalarca tekrar ettiğini, bunun üzerine müvekkilin Osmaniye 1. Aile Mahkemesine başvurduğunu, erkek aleyhine 2 ay uzaklaştırma kararı verildiğini, bu 2 ay sonunda eve gelen erkeğin müvekkile şiddet uygulamaya devam ettiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkil lehine 25.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ortak çocuk Yusuf Ziya'nın velâyetinin müvekkile bırakılmasına, müvekkil lehine aylık 1.000,00 TL, ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, karar kesinleştikten sonra iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, iş bu nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin erkeğe yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, kusurun tamamen kadında olduğunu, eşinin işyerinden tanıdığı olan ... isimli şahsı kendisinden habersiz eve çağırdığını, eşine niye çağırdığını sorduğunda içli köfte yaptım, arkadaşım çok seviyor dediğini, eşinden şüphe duymaya başladığını, kendisi ile beraber olmak istemediğin, yorgun olduğunu söylediğini, bu yaşananlardan sonra ... ile görüşmeye karar verdiğini, ...'ın eşini motorsikletle eve bıraktığını öğrendiğini, evlilik birliği temelinden sarsılmasında ve fiili ayrılıkta kusurun tamamen davacı-karşı davalıda olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, açıklanan nedenlerle; açılan davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması boşanmalarına, müvekkil lehine 20.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eldeki iş bu dava açıldıktan sonra; tarafların birlikte yaşamaya devam ettikleri, eldeki yargılama sürerken, 2019 ayının Mart ayına kadar birlikte aynı konutta kaldıkları; dilekçeler aşamasındaki her iki tarafın dilekçelerinde tarafların adreslerinin aynı olması, kadının cevaba cevap dilekçesinde küsüp Adana iline gittiği sonrasında barışarak müşterek konuta geri döndüğünü belirtmesi, aynı cevaba cevap dilekçesinde dava açıldıktan sonra da tarafların aynı evde yaşadığına dair anlatımların bulunması, davalı-karşı davacı erkeğin yargılamanın 7 numaralı celsesinde hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamındaki sorduğu sorulara verdiği cevaplardan anlaşılmış böylece tarafların karşılıklı birbirlerinin kusurlarını affettikleri en azından hoşgörü ile karşıladıkları gerekçesi ile tarafların davalarının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı- davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın reddi ve tüm taleplerinin kabulü gerektiği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik tarafların yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın reddi ve tüm taleplerinin kabulünün gerektiği yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında geçimsizlik bulunup bulunmadığı, varsa kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın reddinin yerinde olup olmadığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince, dava açıldıktan sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettikleri, eldeki yargılama sürerken, 2019 ayının Mart ayına kadar birlikte aynı konutta kaldıkları böylece tarafların karşılıklı birbirlerinin kusurlarını affettikleri en azından hoşgörü ile karşıladıkları sonucuna varılmış, tarafların davalarının her ikisinin de reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dava açıldıktan sonra tarafların bir süre aynı konutta evlilik birliğini devam iradesi taşıyarak kalması, tarafların birbirini affettiği ya da hoşgörü ile karşıladığı şeklinde değerlendirebilir ise de; somut olayda her iki tarafçada barışma iddiası ileri sürülmemiş ve ispat edilmemiş olup dava tarihinden sonra her iki eşin de aile konutunda bir süre yaşamasının, adreslerinin aynı olmasının, barışma ve evlilik birliğini devam iradesi bulunmadığından af olarak değerlendirilmez. Hal böyle iken Mahkemece af olgusunun gerçekleştiğinden bahisle hatalı değerlendirme sonucu karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda dayanılan ve ispatlanan vakıalar, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler gözetilerek tüm deliller değerlendirilerek ve taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek kadının boşanma davasıyla ilgili karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davanın reddi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının davanın reddi yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.