"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/768 E., 2023/996 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/490 E., 2020/675 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, azaltılması talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, kararla ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verildiğini, davalı baba ile çocuk arasında çocuk 3 yaşına gelene kadar ve daha sonrası için kişisel ilişkinin düzenlendiğini, davalı babanın aşırı dini baskılarının olduğu, ortak çocuğun doğumundan itibaren "çocuğu burada bırakmayacağım, alıp Suriye ye götüreceğim, buradaki devlet okullarına göndermek yerine Suriye de ki medrese okullarında okutup, mücahide olarak yetiştireceğim, hem benim hem de kızımın Allah yolunda şehit olması için çabalayacağım" benzeri sözler sarfettiğini, başlangıçta çocukla pek ilişki kurmaz iken son dönemde çocuğu sık görmek istediğini, davacının çocuğun Suriye'ye götürülmesinden ve geri alamamaktan endişe duyduğunu belirterek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını olmadığı takdirde sınırlandırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl cevap dilekçesinde özetle; boşanma davasında çocuğunu icra yolu ile sadece 1 hafta kadar görebildiğini, çocuğu ile çok güzel vakit geçirdiklerini, buna dair video ve resimlerinin olduğunu, Suriye ye kesinlikle gitmek istemediğini, güvenli bir ülke olmadığını, dış kuvvetler tarafından yönlendirilen, zalim, adam öldürmeyi seven, ele geçirdikleri kadınları odalık kullanan kanlı terör örgütleri olduklarını, buraya ne kendisinin ne de çocuğunu götürme düşüncesinin olmadığını, aksine Türkiye'de en güzel okullarda okutup güzel bir meslek sahibi olmasını istediğini, davacı tarafın kendisine iftira attığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşandıktan sonra davalının müşterek çocukla uzun süre kişisel ilişki kurmadığını, çocuğu görmeye geldiğinde çocuğu gösterdiklerini, daha sonra davalının icra kanalı ile almaya gittiğini, davacı ve babası çocuğun Suriye ye götürülebileceği endişesi ile Ankara ya gittikleri çocuğu davalının ikametinin önünde beklediklerini, tanık beyanlarına göre davalının boşanma aşamasında "ben Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı altında kızımı yetiştirmeyeceğim, 5 yaşında çarşaf giydireceğim, ben çocuğumu bu ülkede yetiştirmem medrese eğitimi aldıracağım" dediği, Suriye ile ideolojik bir bağlantısı olduğunu ve tanığın oğluna dövüş ve bıçak kullanmayı öğrettiği, davacı ve ailesinin çocuğun Suriye ülkesine kaçırılmasından endişe duydukları, çocuğun beyanında görüşmek istemediğini babasını tanımadığını beyan etmişse de çocuğun babası ile kişisel ilişki kurmasının onun için bir hak olduğu gerekçesi ile davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, ancak kişisel ilişkinin sınırlandırılması talebinin kabulü ile ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, her ayın 1 inci ve 3 üncü cumartesi günü sabah saat 09.00 dan pazar günü akşam saat 17.00'ye kadar, dini bayramların 2 nci günü saat: 09.00’dan, 3 üncü günü akşam 17.00'ye kadar, her yıl 1 temmuz saat 09.00’dan başlayarak (1 hafta süre ile) 07 temmuz saat 17.00’ye kadar davalı babaya verilmek suretiyle kişisel münasebet tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı asil istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, karar gerekçesinin hatalı olduğu, suçlamaların hatalı olduğu, tanık beyanlarının çelişkili olduğu, verilen kararın ceza niteliğinde olduğu belirterek, İlk Derece Mahkemesince aleyhe verilen kararın kaldırılmasına, davanın tümden reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, verilen karar ve karar gerekçesinin toplanan delillere usul ve yasaya ortak çocuğun üstün yararına uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunu esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı asıl temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğu ile davacı tarafın engellemeleri nedeniyle bu güne kadar çok az kişisel ilişki kurabildiğini, çocuğunu kaçırmaya yönelik bir teşebbüsünün olmadığı, davacının iddialarını somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, kadının velâyet yetkisini kötüye kullandığını, velâyetin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ettiğini, aksi halde kişisel ilişkinin artırılmasını istediğini belirterek kararı tüm yönlerden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı baba ile ortak çocuk arasındaki boşanma davasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesinin dosya kapsamı ve çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.