"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/900 E., 2023/1683 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/335 E., 2021/734 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve fer'îleri talepli davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın, karşı davanın ve fer'îlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının, erkeğe karşı hakaret ettiği, kıskançlık yaptığını baskıcı davrandığını, ortak çocuğun yanında küçük düşürücü ve kötüleyici sözler kullandığını, davalının her gün kendi annesinde gece 24:00'e kadar kaldığını, evin temizlik ve yemek işlerini yapmadığını, kaybolan 100,00 TL için hakaretler ettiğini, evi terk ettiğini, sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini, 300.000,00 TL maddî tazminat ile 300.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı kadından alınarak davacı-davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin bir çok işletmenin sahibi olduğunu, kira gideri bulunmadığını, adına kayıtlı aracı satıp babası adına aldığı aracını kullanmaya devam ettiğini, sabah erken saatlerde evden ayrılıp eve geç saatlerde geldiğini, zaman zaman eve glemek yerine üst katta bulunan babasının yanına gittiğini, ortak haneye ilgisiz davrandığını, fiziksel şiddet, hakaret, psikolojik, şiddet ve ekonomik şiddet uyguladığını müşterek hanenin ihtiyaçlarını karşılamadığını, sürekli alkol kullandığını, arkadaşları ile eğlenmeye gittiğini, doğum sonrası kadını ortak çocuk ile yalnız bıraktığını, ortak çocuğun ağlamasını bahane ederek yatakları ayırdığını, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, ortak çocuk rahatsızlandığında davacının gelmediğini kadının dolmuşa binecek parası olmadığından yürüyerek hastaneye gittiğini, tehdit ettiğini, ortak çocuk ile ilgilenmediğini, erken boşalma sorunun olduğunu, cinsel şiddet uyguladığını, evi terk ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar sergilediğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, 1.000,00 TL tedbir - iştirak nafakası, 1.500,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL maddî tazminat ile 200.000,00 TL manevî tazminatın davacı davalı erkekten alınarak davalı davacı kadına verilmesine karar karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşini küçük gördüğü, sürekli onda eksik bulmaya çalıştığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evine, eşine ve çocuğuna karşı ilgisiz davrandığı, ayrıca başka bir bayanla davalı eşini aldattığı, kadının ev işlerini yeterince yapmadığı, ayrıca davacı eşine yönelik hakaret ve küçük düşürücü sözler sarf ettiği, her iki eşin de kusurlu olduğu, ancak kadını aldatan erkeğin kusurunun diğerine göre daha ağır olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, toplumun, tarafların ve ortak çocuğun evlilik birliğinden beklediği menfaatin kalmadığı, ortak çocuğun velâyetinin ortak çocuğun yaşı, anne bakım ve şefkatine muhtaç oluşu halen anne yanında kalıyor oluşu, boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğduğundan ve davalının gelirinin bulunması tedbir nafakası bağlanmasına engel teşkil etmediği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davalının düzenli ve sabit işinin ve gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinin sabit olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda dosya kapsamına göre erkeğin kusurunun daha ağır olduğu, kadının boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, erkeğin kusurlu davranışlarının, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü gerekçesi ile asıl davanın karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 800,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası ve fer'îleri, velâyet ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği, çocuğun yaşı, fiili yaşam şekli ,annenin velâyete engel halinin tespit edilmemiş olması gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, karşı davada kabul edilen tedbir nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma ve fer'îleri davasında evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı tedbir nafakası şartlarının bulunup bulunmadığı, maddî tazminat ve manevî tazminat şartlarının bulunup bulunmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.