"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/927 E., 2023/1776 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/437 E., 2021/836 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine, kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin süregelen şekilde fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, evlilik kurumunun temellerinden olan hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, eve geç geldiğini, hakaret ettiğini ve kadını evden kovduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının kusurlu olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde, erkek yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının hastane sürecinde eşi ile ilgilenmeyerek ve kendisine babasından düşen miras ile ilgili miras benim karışamazsın diyerek evlilik birliğinde üzerine düşen sosyal yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı erkeğin ise davacı eşinin babasından miras kalan malların paylaşımı konusunda davacı eşine baskı yaparak tartışma ortamı yarattığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tümüyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkeğe izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan duyuma dayalı beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, bir kısım davacı tanıkları beyanlarında geçen şiddet ve hakaret olaylarının, kadının babasının 2014 yılındaki vefatından önceki zamana ait olaylar olduğu, tarafların bu olaylardan sonra evliliklerine devam ettikleri, davacının delil dilekçesinde erkeğin başka kadınla çekilmiş fotoğrafını ibraz etmiş ise de dava dilekçesinde bu vakıaya dayanmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında; davacı kadın evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin kusurunun bulunduğunu kanıtlayamadığı, kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine, kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, davanın kabulü gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, erkeğe izafe edilebilecek kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanamadığı, davanın kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davasında Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının tanıklarının beyanlarının soyut olduğundan ve davanın ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de; tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı erkeğin kadına süregelen şekilde fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.