Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7175 E. 2024/5042 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları ile çocuğun babası ile kişisel ilişki tesisi kararına yapılan itiraz.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/846 E., 2023/1180 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/519 E., 2022/1021 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, üzerine düşen vazifeleri de yerine getirmediğini, kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarınına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; aldatma iddiasının gerçek dışı olduğunu, tüm iddiaların, maddî-manevî tazminat taleplerine gerekçe oluşturmak için olduğunu, tarafların severek evlendiklerini, ancak evliliğin başından beri istenen ve beklenen huzurlu aile ortamı oluşturulamadığını, karakter uyumsuzluğu, örf-adet farklılığı vesaire etkenlerle taraflar tam uyumu yakalayamadığını, kadının müvekkilin ailesine karşı olan saygısız tutumu birlikteliği iyice sarstığını, müvekkilinin, evliliğin ilk başından beri boşanmayı istediğini, ancak kadının kabul etmediğini, sürekli kendini düzelteceğini iddia ettiğini, ortak çocuğun doğması sürecin bu güne kadar uzamasına sebep olduğunu, birlikteliğin artık çekilmez hale gelmesi nedeniyle boşanma kararı verilmesini, evliliğin bitmesinin asıl müsebbibinin kadın olduğunu, kadının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, memnuniyetsiz ve somurtkan tavırlarıyla sürekli huzursuzluk çıkaran kişi olduğunu, tutarsız, uyumsuz ve agresif davranışları ile müvekkilini yıldırdığını, tazminat taleplerinin yersiz ve haksız olduğunu, davacının müvekkile ve ailesine ağır hakaretler ettiğini, nafaka taleplerinin fahiş olduğunu, velayetin davacı anneye verilmesini kabul ettiklerini, müşterek hayatın bittiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, evliliğin fiilen sona erdiğini, tarafların boşanmalarına, davacının nafaka ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2021 tarihli ilk kararı ile tarafları eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiş, kararın kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların protokol gereği anlaşmalı olarak boşanacaklarını beyan etmeleri karşısında kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2022 taihli ikinci kararı ile protokol gereği tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiş, kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, BölgeAdliye Mahkemesince protokole uyulmadan karar verildiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen son kararı ile; taraflar arasında evliliklerinde anlaşmazlık ve sorunların bulunduğu, tarafların ayrı yaşadıkları, geçimsizliklerinin devam ettiği, yeniden bir araya gelme durumlarının olmadığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan erkeğin tam kusurlu olduğu, erkek karşı vakıa bildirilmediğinden kadına kusur verilmediği, SİR dikkate alınarak çocuğun üstün yararı göz önüne alınarak velâyetin anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki tesisine karar verildiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 7.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, sömestr ve yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması gerektiğini bildirerek nafakaların ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki yönlerin den istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe yüklenen kusurların kesinleştiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunun kabulü ile kadın için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatı karar verilmiş, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; tazminatların miktarı ile kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tazminatların miktarı ile kişisel ilişki süresi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 323 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.