Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7176 E. 2024/4862 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-karşı davacı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi ve bu durumun boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunu göstermesi, diğer temyiz itirazlarının reddine gerekçe oluşturarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/647 E., 2023/881 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/309 E., 2022/19 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2009 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, hakaret ve tehdit ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk ... yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 125.000,00 TL maddî tazminat, 125.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, kadının, aşırı kıskanç olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeğin ailesi ile görüşmesini istemediğini, iftira attığını, hakaret ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek kadına cinsel şiddet uyguladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise erkek hakkında "deli" dediği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların beyanları ve üstün yararları dikkate alınarak velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 28.000,00 TL maddî tazminat, 27.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin fer'î taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kusur durumu dikkate alındığında tazminat miktarlarının çok az olduğu, nafaka miktarlarının ise günün ekonomik şartlarına göre az olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, eksik inceleme ile karar verildiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, velâyet düzenlemesinin ise ortak çocukların üstün yararına olmadığı belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından her ne kadar erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı vakıası kusur olarak yüklenmişse de bu olaydan sonra evlilik birliğinin devam ettiği ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarına göre erkeğin, kadına hakaret ettiğinin sabit olduğu, yine her ne kadar kadına, erkeğe "deli" demek suretiyle hakaret ettiği vakıası kusur olarak yüklenmişse de tanık beyanının sebep ve saiki açıklanamayan, yer ve zaman belirtilmeden soyut ifadeler olduğu, hakaret vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin hakaret ettiği ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, asıl davanın kabulüne karar verilmesinin ise doğru olduğu, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına olduğu, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, kadın yararına tazminata hükmedilmesi yasal şartlarının oluştuğu ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat, evlilikte geçen süre dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek; davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise kusur belirlemesine yönelik istinaf kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, erkeğin davasının reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminat, ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk ... yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakası, davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı- karşı davacı erkeğe sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakıası kusur olarak yüklenmişse de erkeğin davranışlarının güven sarsıcı boyutta kaldığının, ancak yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.