"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1076 E., 2023/874 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/111 E., 2021/337 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarafvekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının erkeğe değer vermediğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, saygı göstermediğini, küfür ve hakaret ettiğini, tarafların kaçarak evlendiğini ve düğünün daha sonra yapılması hususunda anlaştıklarını, resmi nikah yapıldıktan sonra kadının tavırlarının değiştiğini, kadın ve ailesinin düğün yapılması konusunda baskı, hakaret ve tehditlerle karşılaştığını, nikah günü kadını 35 yaşında biliyorken 43 yaşında olduğunu öğrendiğini, tarafların nikahtan iki hafta sonra kadının ailesinin yanına gittiklerini, kadının bu ziyaret sonucunda geri dönmeyeceğini söylediğini, erkeğin 16.12.2019 tarihinde tek başına geri döndüğünü, erkeğin daha sonra da kadını götürmek için kadının ailesinin yanına gittiğini ancak küfürlerle kovulduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, tarafların toplam 20 gün beraber yaşadıklarını, erkeğin nikahtan iki hafta sonra kadının ailesinin yanına bırakıp döndüğünü, daha sonra gelip alacağını söylediğini, 05.01.2020 tarihinde kadının yanına gelerek ailesinin kadını istemediğini, alyansı geri almak ve boşanma istediğini söylediğini, erkeğin resmi nikah öncesi ve sonrasında defalarca rızası dışında cinsel birlikteliğe zorlandığını, erkek ve ailesi tarafından kadına sürekli olarak fiziki ve psikolojik şiddet uygulandığını, "elinden bir şey gelmiyor" dediklerini, sürekli hakaretlere maruz kaldığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata, kişisel eşya ve ziynet eşyalarının tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, barışmak için gelen erkek ve ailesi ile birlikte gitmeyerek kendi ailesi ile kalmayı tercih ettiği; erkeğin ise söz verdiği düğünü yapmayarak kadını ailesine ve çevresine küçük düşürdüğü, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, tarafların eşit kusurlu olduğu, erkeğin daha ağır kusuru bulunmaması nedeniyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlara hükmedilmemesinin haksız olduğunu, kadının kusurunun bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle aleyhine yüklenen kusurların kesinleştiği, kadına yüklenen kusurların dosya kapsamına uygun olduğu, mevcut kusur durumuna göre erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, kadının tedbir nafakası talebi bulunduğu olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı, kadın yararına tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur derecelendirmesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir nafakasına, aylık 500,00TL'den 2 yıllık 12.000,00TL toptan yoksulluk nafakasına, 15.000,00TL maddî ve 10.000,00TL manevî tazminata, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak, hükmedilen nafaka ile tazminat miktarlarının az olduğunu, erkeğin kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Aydoğan'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.