"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1633 E., 2022/2547 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ilgisiz olduğunu, her gece alkol aldığını, sürekli porno izlediğini, sosyal uygulamalarla başka kadınlarla mesajlaştığını, tek başına ......ilçesindeki... Otel'e tedavi amaçlı olarak gittiğini beyan ettiğini, bu gezilere nedense kendisini ve çocuklarını götürmediğini, davalının bu gezilerde yalnız olduğunun da şüpheli olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, aşağıladığını, evdeki eşyaları kırdığını, tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı ile zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına, lehine 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının 2018 tarihinden sonra yemek yapmadığını, kendisinin kıyafetlerini yatak çarşaflarını yıkamadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin alkol alışkanlığı bulunduğu, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, eşine ve çocuklarına ilgisiz olduğu, internetten çeşitli kadınlarla müstehcen içerikli görüşmeler yaptığı, kaplıca tatillerine eşini götürmeyip yalnız gittiği, eve geç geldiği, davacı kadının etrafa boşanmak istediğini içeren söylemlerde bulunduğu, ufak şeylere sinirlendiği, eşinin işitme kaybına ilişkin olumsuz davranışlarda bulunduğu ve yatağını ayırdığı iddiaları sabit görülmüş ise de tarafların müşterek çocuklarından tanık...'nin beyanlarından davalı erkeğin davacı kadınla barışmak istediği anlaşılmakla davalının davacıyı affettiği en azından söz konusu davranışları hoşgörüyle karşıladığı, birleşen davada ise davalı kocanın 26.03.2016-28.03.2016 tarihlerinde...adlı otelin 508 numaralı odasında Z. G. isimli kadınla konakladığı; 19.05.2016-21.05.2016 tarihlerinde yine aynı otelin 207 numaralı odasında yine Z. G. isimli kadınla konakladığı; 26.02.2017-01.03.2017 tarihlerinde yine aynı otelin 507 numaralı odasında yin.... isimli kadınla konakladığı, zina olgusunun kanıtlandığı gerekçesi ile; asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına, taraflar için tedbir nafakasına hükmolunmasına yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, erkeğin maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesinin, asıl ve birleşen davanın kabulünün hatalı olduğu, aleyhine hükmolunan nafaka ve tazminatların miktarının haksız olduğu gerekçeleri ile kusur belirlenmesi, asıl ve birleşen davanın kabulü, aleyhine hükmolunan tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece davacı kadının "etrafa boşanmak istediğini içeren söylemlerde bulunduğu, ufak şeylere sinirlendiği, eşinin işitme kaybına ilişkin olumsuz davranışlarda bulunduğu ve yatağını ayırdığı" iddiaları sabit görülmüş ise de tarafların müşterek çocuklarından tanık...'nin beyanlarından davalı kocanın davacı kadınla barışmak istediği anlaşılmakla davalının davacıyı affettiği en azından söz konusu davranışları hoşgörüyle karşıladığı kanısına varılmış ve sübut bulan davranışlar davacıya kusur olarak yüklenilmemiş ise de; davalı erkeğin kadının bu davranışlarını affetmediği, müşterek çocuk olan tanık beyanında babasının barışmak istediğini ancak annesinin kabul etmediği yönündeki beyanı af olarak kabul edilemeyecek olup, ancak barışma girişimi olarak kabul edilebileceği, kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmamış olması nedeni ile kesinleşen tespitlerin kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği, erkeğe yüklenen kusurlar da bir isabetsizlik olmadığı, asıl davada evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin ağır kusurlu davalı erkeğin asıl davadaki kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın asıl davadaki kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili;erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek, kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; kusurunun bulunmadığını, tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde düzenlenen zina hukuki nedenli ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.