Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7293 E. 2024/3698 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusurun kimde olduğu, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarının ve davalı baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin uygunluğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına ve usule uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1257 E., 2023/1804 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/792 E., 2023/162 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince

davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun

esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz

şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne

karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler

incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik boyunca erkeğin kadına ve ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, kadının evden kaçmasını engellemek için evin kapısını kilitlediği, kadına sürekli hakaret ettiği sonrasında cinsel ilişkiye girmek istediğinde kadının istememesi üzerine kadının başkası ile ilişkisi olduğu yönünde ithamda bulunduğu, kadını kök ailesine saygısız davrandığı, erkeğin psikiyatri tedavisini yarım bıraktığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... yararına aylık 1.500,00 TL ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL

tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin netice-i talep kısmında talepleri belirtilirken sehven hükmedilecek tazminat ve nafakalara yasal faiz yürütülmesi talebinde bulunulmadığını 5. Nolu taleplerini "Ortak çocuklardan ... için 1.500 TL, ... için 1.000 TL olmak üzere aylık toplam 2.500 TL iştirak nafakasının, karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkilimize verilmesine" şeklinde ve 6 nolu taleplerini "Müvekkilimizin maruz kaldığı psikolojik ve fiziksel şiddetten kaynaklı manevi yıkım nedeniyle, müvekkilimiz lehine 50.000 TL maddî ve 50.000 TL manevî tazminatın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkilimize verilmesine" şeklide kısmen ıslah ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini, tarafların birbirlerine karşı boşanma davası açtığı kadının davasından vazgeçtiği bu nedenle ileri sürüdüğü tüm vakıaları affettiği, huzurdaki davada dayanılan vakıalara önceden açılan davada da dayanıldığı, ancak darp ve cebirden bahsedilmediği, tarafların barışması nedeniyle erkeğin davasını geri çektiği, erkeğin kadına ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uygulamadığı, kadının erkeğe hakaret ettiği, eleştirdiği, kadının uyumsuz birisi olduğu, ortak çocukları erkeğe karşı kışkırttığı, evlilik birliği içerisinde alınan tüm malları kadının baskısı nedeniyle davacı kadın üzerine yapıldığı, erkeğin ailesini yılda en fazla iki kez eve kabul ettiğini ve geldiklerinde kavga çıkardığını erkeği şikayet ettiğini, kadının çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek ortak çocukların velâyetini ve kadının davasının reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dinlenen tanık beyanlarından tarafların önceki açılan boşanma davalarından sonra barıştıkları, bir araya geldiklerinin anlaşıldığı, davalı erkeğin bir araya geldikten sonra davacı kadına küfür ettiği, evdeki süs eşyalarını kırdığı, koltukları kestiği, davalı kocanın davacı kadına sürekli "nefret ediyorum orospu" dediği, "aptal, gerizekalı, salaksın" dediği, davalı erkeğin çocuklara ve davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davalı erkeğin müşterek çocuk ...'e karşı "senden birşey olmaz, sen beyinsizsin" dediği, ortak çocuk ...'e hakaret ettiği, tanık beyanlarının bir kısmının ise soyut ve duyuma dayalı beyanlar olduğu, soyut ve duyuma dayalı beyanlara itibar edilemeyeceğinin anlaşıldığı, davalı erkeğin, davacı kadının herhangi bir kusurunu ispatlayamadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında yatısız kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, iştirak nafakasına ilişkin faiz talebinin reddine, ortak çocuk 09.09.2004 doğumlu ... yargılama devam ederken reşit olduğundan bu çocuk yönünden velayet hususunda karar verilmesine yer olmadığına ve ... için takdir edilen aylık 700,00TL tedbir nafakasının çocuğun reşit olduğu 09.09.2022 tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadın yararına boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kişisel ilişki süresi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kişisel ilişki süresi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçmişsizliğe sebebiyet veren kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, davalı baba ile çocuk arasında yatısız olacak şekilde kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü ve 182 nci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.