"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1391 E., 2023/735 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/538 E., 2022/439 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadın eşin, kendisini aşağıladığını, tehdit ettiğini, sevmediğini söylediğini, hakaret ettiğini, soğuk davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, hastalandığında ilgilenmediğini, defalarca çocukları için kendisine katlandığını söylediğini, karı koca münasebetleri sırasında kendisinden iğrendiğini dile getirdiğini, 2017 yılından itibaren yatak odasında uyumadığını, salonda yattığını, ailesine hakaret ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliği yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediğini, .... İsimli kadın ile ilişkisinin olmadığını beyan ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
II. CEVAP
1.Davalı- davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, erkek eşin, ekonomik şiddet uyguladığını, ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiklerini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek; asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ortak çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına ve kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 350.000,00 TL maddî, 350.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin, ... isimli kadın ile birlikte yaşadıklarını, sık sık bu kadının evinde kaldığını ve müvekkilini başka kadınlar ile de aldattığını iddia ederek; tarafların zina hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davalı - davacı kadın vekili 03.06.2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddini, zina hukuki nedenine dayalı boşanma davalarının kabulünü zina kabul görmez ise karşı davalarının kabulü ile müvekkili yararına 35.000,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakası ile 4.000.000,00 TL maddî, 4.500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadına yönelik ekonomik şiddet uyguladığı, kendi ailesini tek başına ziyaret etmesine , doktora gitmesine izin vermediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve başka kadınla birliktelik yaşayarak evlilik birliğinin üzerine yüklediği sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, eve geç geldiği zamanlar olduğu, erkek eşin ağır kusurlu davranışları nedeni ile tarafların ayrı yaşamaya başladıkları kadının ise, tarafların birlikte yaşadıkları dönemde yatak odasında uyumadığı, salonda uyuduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kusurlu olduğu, kadının ise az kusurlu olduğu, her iki tarafında boşanma istedikleri, kadın eşin açtığı zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasında ise; Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda erkek eşin " ....." isimli kadınla ile birlikte evlilik birliği içerisinde 02.06.2018 ve 26.06.2018 tarihlerinde aynı odada otel konakladıkları ve zina eyleminin temadi halinde halen devam ettiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkek eşin ağır kusurlu olarak boşanmaya sebebiyet vermesi sonucunda tarafların elde ettiği gelirler birlikte değerlendirildiğinde, kadının evlilik hayatındaki toplam elde edilen gelire göre yoksulluğa düşeceği, kadının elde ettiği gelirin erkeğin kazandığı gelire oranla düşük olduğu ve erkeğin elde ettiği gelir göz önüne alındığında kadının maddî durumunun evlilik hayatına nazaran daha kötüleşeceğinden kadın hakkında yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleştiği, ortak çocuğun yargılama sırasında reşit olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına kadın için takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 4.000,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının öğretmenlik yaptığını, aynı zamanda hukuk fakültesi mezunu olup bu yönde de işler yaptığını hakkında nafaka şartlarının oluşmadığını, tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak boşanma hükmü haricinde kadının davalarının reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın reddi ile 35.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması ile 4.000.000 TL maddî, 4.500.000 TL manevî tazminata karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi'nce kadına "tarafların birlikte yaşadıkları son dönemde yatak odasında uyumayıp salonda uyuduğu" maddî vakıasının kusur olarak yüklendiğini ancak kadının davranışının erkeğin tüm dosya kapsamından anlaşılan kusurlu davranışlarına karşı gösterilen tepki niteliğinde olduğu, kadının ayrı odada yatmasının olağan kabul edilmesi gerektiği, kadına bu vakıanın kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığı, belirlenen ve gerçekleşene göre evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tamamen kusurlu olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında asıl davanın reddi gerekeceği ancak kadının karşı ve birleşen davasında verilen boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan, erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı,boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusuru bulunmasa da öğretmen olup, düzenli bir gelirinin olduğu, yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartları oluşmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurları, kişilik haklarına yapılan saldırı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen tazminatların miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile;erkeğin yoksulluk nafakasına, kadının ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; kusur gerekçesinin düzeltilmesine, erkek eşin boşanma davası hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, bu dava sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre erkek üzerinde bırakılmasına, kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 750.000,00 TL maddî, 750.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuş kararın asıl davanın kabulü, birleşen davanın ise boşanma hükmü hariç reddine karar verilerek bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davası hakkında verilen karar, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 161 inci, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı- davalı erkek vekilinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma talep ettiği, davalı- davacı kadın vekilinin de evlilik birliğinin temelinden sarılması nedenine dayalı olarak karşı dava açtığı ve ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 350.000,00 TL maddî, 350.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ettiği, yine davalı - davacı kadın vekilinin 24.01.2019 havale tarihli birleşen dava dilekçesi ile; tarafların zina hukuki nedeni ile boşanmalarını talep ettiği, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000.00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava ettiği, davalı -davacı kadın vekilinin 03.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, erkeğin davasının reddini, zina hukuki nedenine dayalı boşanma davalarının kabulünü zina kabul görmez ise karşı davalarının kabulü ile müvekkili yararına 35.000,00 TL tedbir ve yoksuluk nafakası ile 4.000.000,00 TL maddî, 4.500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri ve davalı- davacı kadının zina hukuki nedenine dayalı olarak açtığı birleşen davasında talep ettiği manevî tazminat talebinin, ıslah ile arttırılamayacağı da dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkeme kararının bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.