"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1256 E., 2023/1885 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/846 E., 2023/253 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadının dava ve vekilinin cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, davalının müvekkiline karşı olumsuz kişiliğinin ortaya çıktığını, büründüğünü, saygı göstermediğini, her çocuğunun babasız büyümemesi için davalının tüm eziyetlerine ve sorumsuzluğuna göz yumduğunu, evliliğin yıkılmaması için mücadele verdiğini, müvekkilinin önceki evliliğinden olan oğluna defalarca hakaretler ederek fiziksel şiddet uyguladığını ve bu nedenle müvekkilinin ailesinin yanına dönmek zorunda kaldığını, davalının ortak çocuk ile müvekkilinin iletişimi sınırladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin babasının cenazesine dahi katılmadığını, aynı evin içinde iki yabancıya dönüştüğünü, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmelerinin eşlerden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığını, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini, bu nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında attırılmasını, müvekkil lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının ailesinin etkileriyle bu davayı açtığını, kendisine değer verdiğini, eşine her konuda maddî açıdan destek olduğunu, herhangi bir psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamadığını, davacının kendi ailesinin sorunlarını evine taşındığını, son üç yıl içinde böyle olumsuz bir tutum içinde olduğunu, müvekkilinin davacıya karşı olumsuz davranış, kaba hareket veya söylemde bulunmadığı halde davacının evi terk ettiğini, müvekkilinin davacıyı evine dönmesi için ikna edemediğini, müvekkilinin davacının babasının cenaze törenine pandemi nedeniyle katılamadığını, müvekkilinin kendisinin ve ailesinin sağlığını düşündüğünü, müvekkilinin davacıya her zaman güler yüzlü ve şefkatli davrandığını, psikolojik veya fiziksel şiddet uygulamadığını, müvekkilinin eşini sevdiğini ve kendisi ile yaşamaktan mutlu olduğunu, davalının evlilik birliğini devam ettirmek istemediğini, açılan boşanma davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarından tanık Emine E.nin " ... evde elektrik kesilecek diye bir ay boyunca bana gelip bende duş almıştı. ...'nun anlattığına göre kocası ona elektrik çok gelecek sobada suyu ısıt demiş. ... da bu yüzden 1 ay boyunca bana gelip duş alıp gitmişti" şeklindeki beyanları, davalı kocanın davacı kadının önceki evliliğinden olan çocuğu ... 'a tokat attığı, birkaç kez " kapıyı göstererek beğenmeyen gidebilir s.git" dediği, küfür ettiği, davacı kadının davalının babasının cenazesine katılmadığı iddiasına dayandığı ancak dinlenen tanık ....nin alınan beyanından davalı kocanın salgın hastalık döneminde 65 yaş üstü olduğu ve sağlık sorunu olması nedeniyle gidemediği anlaşıldığından bu vakıanın davalı kocaya kusur olarak yüklenemeyeceği, tanık ... nin "Ben anahtarımı kaybedince babam da evin anahtarları annemlerin akrabalarında var diye kilidi değiştirdi. Kilidi değiştirince ben anneme anahtarı götürdüm ama annem anahtarı almadı" şeklindeki beyanlarından davacı kadının anahtarları kendisi almadığından kilit değiştirme olayının davalı kocaya kusur olarak yüklenemeyeceği, davacı kadının anahtarı almadığının anlaşıldığından bu vakıanın davacı kadına kusur olarak yüklenmesi gerektiği, tanık ....nin ise " Annem babama sormadan altınları alıp götürüyordu. Annesine gönderiyordu. Babam da sorduğunda sana ne diyordu." şeklindeki beyanlarından davacı kadının kocasının bilgisi ve rızası dışında altınları annesine götürdüğü , davalı sorduğunda "sana ne" diye yanıt verdiği, davacı kadının bu olaydan dolayı 10 ay boyunca davalıya küstüğü anlaşılmış ise de cevap dilekçesinde bu vakıadan sonra tarafların barıştığı yönünde beyanda bulunulduğundan bu vakıanın af kapsamında kaldığından altınları götürme vakıasının davacı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği ,tanık beyanlarının bir kısmının duyuma dayalı ve soyut beyanları olduğu, soyut ve duyuma dayalı tanık beyanlarına ise itibar edilemeyeceği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 nci maddesine gereğince boşanmalarına, çocukların velâyetinin davalı babaya verilmesine çocuk ile davacı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın için hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 09.03.2023 tarihi itibariyle aylık 300,00 TL arttırılarak aylık 900,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 900,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar aynen devamına, boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren aylık 900,00 TL nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, davacı kadının tazminat talebinin kabulü ile kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmişttir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.