Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7335 E. 2024/4104 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, erkeğin kadına tehdit ve hakaret içeren davranışları ile evin ihtiyaçlarını karşılamaması hususları ağır kusur olarak kabul edilerek boşanmaya, velayetin anneye verilmesine, nafaka ve tazminata hükmedilmesi, istinaf incelemesinde ise yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun bulunması karşısında, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/590 E., 2023/842 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/746 E., 2021/768 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin başından beri küfür, hakaret, tehdit ettiğini, aşağıladığını, komşunun kızına arkadaşlık teklif ettiğini, kızın şikayetçi olduğunu, kadın sigara içtiği için kendisini boğmaya, hakaret ederek sokakta dövmeye kalkıştığını, adına şirket kurup iş makinesi aldığını, borçları olduğu için kendi sigortasını yapmadığını, kadını borçlandırdığını iddia ederek, evlilik birliğinini sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- karşı davalı kadın 25.11.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; kadının erkeğin fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetine maruz kaldığını, erkeğin su ve doğal gaz için para vermediğini, elektrik borcunu düzgün bir şekilde ödemediğini, kadının ve çocuğun ihtiyaçları için harçlık vermediğini, kadının hazırladığı yemekleri beğenmediğini, hakaret ederek çöpe döktüğünü, erkeğin kişisel temizlik ve bakımına dikkat etmediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının haksız ve kötü niyetli olduğu, müvekkilinin eşine, kadının huzursuzluk ve tartışma çıkardığını evde küçük çocuk olduğundan, kadının ciğerleri de sorunlu olduğundan erkeğin eşinin sigara içmesini istemediğini, kadının ise dinlemediğini, erkeğin komşunun kızıyla otopark yüzünden kavga ettiğini, onu taciz etmediğini, erkeğe iftira atıldığını, kadının yemek masasına bile oturmayarak erkek ile iletişimi kestiğini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinini sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerle erkeğin kadına tehditte bulunduğu ve hakaret ettiği, ceza yargılamasına yansımakla sabit görüldüğü, evin ihtiyaçlarını düzenli karşılamadığı için elektrik, doğalgaz kesilmeleri olduğu, eşi ve çocuğunun soğukta kaldıkları, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusur kanıtlanmadığı gerekçesi ile asıl boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, çocuğun anne ile yaşıyor olması, kurulu düzenin bulunması, çocuğun görüşü ve üstün yararı gereğince velayetin anneye verilmesi gerektiği yönündeki uzman görüşü de dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri sabah saat 10.00’dan Pazar günü akşam saat 17.00’e kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00’dan akşam saat 19.00‘a kadar, babalar gününde sabah saat: 10.00’den akşam saat 17.00’e kadar, sömestri tatilinin ilk haftası pazartesi günü sabah saat 10.00'dan pazar günü saat 17.00'ye kadar ve her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 10.00 ile 30 Temmuz günü akşam saat 17.00 tarihleri arasında davalı baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir ve aylık 600,00'er TL yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin boşanma ve fer'îlerine yönelik davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirterek kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, kabul edilen tazminat ve nafakalar ile miktarları, reddedilen tazminatlar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, kabul edilen tazminat ve nafakalar ile miktarları, reddedilen tazminatlar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata, yoksulluk nafakasına hak kazanıp kazanamayacağı, asıl boşanma davasının kabulünün ve karşı boşanma davasının reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olup olmadığı, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin kapsam ve süre itibariyle ortak çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.