Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7358 E. 2024/5084 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü taleplerin karşı dava olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, nafaka ve tazminat taleplerinin reddinin hukuki olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, erkeğin cevap dilekçesindeki taleplerini karşı dava olarak nitelendirmeyip, nafaka ve tazminat taleplerini ayrı ayrı değerlendirerek reddetmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/715 E., 2023/911 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 28. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/97 E., 2022/24 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; ruhen ve fikren anlaşamadıklarını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı kadını sevdiğini ve barışmak istediğini beyan ederek davanın reddini istemiş, aksi halde lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı için yapmış olduğu harcamalar nedeniyle 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesine, evlilik için de alınan ve alınmasına katkıda bulunduğu taşınmazlara tedbir bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, psikolojik baskıları olduğu, şiddet sebebiyle kadının ve çocuğun psikolojisinin bozulduğu, kadının kusurunun ispat edilemediği gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının tek taraflı olduğunu, adil yargılama yapılmadığını, taleplerinin nedensizce reddedildiğini, nafaka ve tazminat taleplerinin reddinin hukuka uygun olmadığını, ses kayıtlarının hükme esas alınmadığını, kararın yüzüne tefhim edilmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, kadının kusurlu olduğunu belirterek; asıl davanın reddini karşı davanın kabulüne karar verilmesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkek tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde; lehine nafaka ve tazminata hükmedilmesinin, mal rejiminin tasfiyesine, evlilik içinde alınan ve alınmasına katkıda bulunduğu taşınmazlara tedbir konulmasının istenildiği, İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 inci maddesi gereğince açtığı karşı davasının olduğu kabul edilerek davalı erkeğe karşı dava harcını yatırması için süre verildiği, davalı erkek tarafından harcın yatırıldığı ve yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı erkeğin harç yatırması, sunulan cevap dilekçesini karşı dava haline getirmeyeceği, Mahkemece erkeğin cevap dilekçesinin karşı dava olarak nitelendirilmesi ve buna bağlı olarak hükümde gerek esasa ilişkin gerekse harç ve vekâlet ücreti yönünden değerlendirme yapılmasının kanunun ağır ihlali olduğu, davalı erkeğin cevap dilekçesi ile talep ettiği, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat istekleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu, sair itirazlarının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; davalı erkeğin cevap dilekçesinin karşı dava olarak nitelendirilmesi, buna bağlı olarak ret kararı verilmesi ile harç ve vekâlet ücretinin düzenlenmesine ve tazminat ve nafaka talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi yönünden erkek eşin istinaf talebinin kabul edilerek; erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı erkek tarafından 19.01.2021 tarihinde yatırılan başvuru ve karar ilam harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalı erkeğe iadesine, davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık boşanma, tazminat ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 132 nci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.