"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/204 E., 2022/2567 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/157 E., 2021/767 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde; eşinin tarafların evinin ve dükkanının kirasını alıp harcadığını ancak kendisini eve almadığını, davadan üç yıl önce hasta olduğunu ancak eşinin bakmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, erkeğin fiili ayrılık döneminde başka kadın ile imam nikahı ile evlendiğini ve iki çocuğunun olduğunu, ancak diğer kadından ayrıldığını, kadının sürekli hakaret ettiğini, erkeği ortak çocuğun cenazesinde dahi istemediğini ve çocuklarla kişisel ilişki kurmasına engel olduğunu ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, birkaç kez gayri resmi olarak evlendiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının yüzünde halen şiddet izlerinin bulunduğunu, faturaları ödemediğini, çocukların biriktirdiği paraları başka kadınlarla harcadığını, başkaları adına gayrimenkul alıp eşinden ve çocuklarından mal kaçırdığını ve hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına ve boşanmanın diğer fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, başka kadından iki çocuğunun olduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, evine bakmadığı, ihtiyaçları karşılamadığı, davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir vakıa bulunmadığı, tam kusurlu olan davacı erkeğin kendi kusuru ile boşanmayı elde etmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle; davanın reddine ve dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların uzun süredir fiilen ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının kusurlu olduğu, mahkemece erkeğe tanıklarının güncel adresini bildirmesi için kesin süre verilmişse de erkeğin beyin kanaması geçirmiş olması nedeniyle adreslerin süresinde bildirilemediği ve bu nedenle tanıkların dinlenmeden karar verilmesinin doğru olmadığı, davacı vekilinin son duruşmada covid 19 nedeniyle, resmi rapor bulunmamasına rağmen, kendini tedbiren karantinaya aldığı ve bu nedenle mazeretinin kabul edilmemesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatın devamının taraflardan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun bulunup bulunmadığı, davanın reddinin doğru olup olmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği ve erkeğin iki tanığının dinlenmemesinde hukuka aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 94 üncü ve 190 ıncı maddeleri, 240 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 358 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı erkek vekiline müvekkilinin hastalığına dair belgeleri ve dinlenmeyen davacı tanıklarının adreslerini bildirmesi için usulüne uygun olarak kesin süre verilip süreye uyulmamasının sonuçları ihtar edilmesine rağmen süresi içinde belgeleri ve tanıkların adreslerini dosyaya sunmadığının ve davacı erkek vekilinin son duruşmaya sunduğu mazeret dilekçesine sağlık durumunu kanıtlayan belge eklememiş olması nedeniyle mazeretinin kabul edilmemesinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.