"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1297 E., 2023/1765 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/482 E., 2023/83 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine, kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlendiğinde eşinin ailesi ile birlikte kalmaya başladığını, müvekkili davalının ailesi ile kalırken dışarı çıkmasına izin verilmediğini, ev de yalnız kaldığı zamanlarda evin kapısı üzerine kilitlenerek dışarı çıkması engellediğini, müvekkilinin dışarı çıkmasına annesine gitmesine bile izin vermediğini, dışarı çıktığında nereden geldiğini sorguladığını, "..nereden geliyorsun, kiminle yattında geldin yine.." şeklinde küçük düşürücü hareketlerde bulunduğu, son 6 yıldır karı-koca hayatı olmadığını, davalı taraf yataklarını ayırdığını 6 yıldır müvekkili ile aynı sofraya oturmadığını, müvekkilinin görmeyeceği farklı bir odada oturduğunu, müvekkilinin 2017 yılında bayram temizliği yaparken ağır bir astım krizi geçirdiğini davalı erkeği aradığını ancak eşinin müvekkilini engellediği için kendisine ulaşmasının mümkün olmadığını, annesinin hastaneye götürdüğünü iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun anneye verilmesine ortak çocuk için aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin; kadına karşı sinkaflı sözler kullanarak hakaret ve küfür ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, tartışmalar sonrasında kadını evden çıkardığı, kadının sık sık ailesinin evine sığınmak zorunda kaldığı, evin ihtiyaçlarını karşılamak konusunda ihmalkar davrandığı, eve gelmeyerek evlilik birliği yükümlülüklerini ihmal ettiği, "sen elekçisin bana yakışmıyorsun." gibi sözlerle hakaret ve aşağılayıcı sözler ile kadına psikolojik şiddet uyguladığı, kadına izafe edilen kusurlar ispat edilemediği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kusurlu kadının ise kusurunun ispatlanamadığından kusursuz olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkek eşin, asgari ücret elde ettiği düzenli gelirinin olduğu, buna karşılık kadının herhangi bir işte çalıştığına dair tespit bulunmadığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yeterli düzenli geliri ve malvarlığı bulunmadığı, bu nedenle boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, her ne kadar dava dilekçesi ile çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve çocuk yararına iştirak nafakası talep edilmiş ise de, dava sırasında ortak çocuk reşit olduğu, ziynet alacağı talebi yönünden ise; kadının, ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından iade edileceği söylenerek alındığını ve kendisine iade edilmediğini ileri sürdüğü, düğünde takılan altınların, 8 adet bilezik, 18 adet çeyrek altın ve 1 adet kalın zincir olduğu, davalı erkeğin süresinden sonra sunduğu dilekçesinde, düğünde bu miktar altın takılmadığını ve bu altınların davacıdan alınmadığını beyan etmiştir.dava konusu edilen ve varlıkları tespit olunan altınların erkek tarafından kadının elinden alınarak bozdurulduğu ve iade edilmediği hususu ispat yükü kendisinde bulunan kadın tarafından dayanılan deliller arasında yer alan tanık anlatımlarıyla ve görsel delillerle ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL, karar tarihinden itibaren ise aylık 1000,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesi ile kadın için aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağı davasının kabulü ile;8 adet bilezik için (22 Ayar) (8x13.00 gr),18 adet çeyrek altın için (18 x 426,50),1 adet kalın zincir (14 ayar) ( 8,00 gr x 151,00) aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, geriye kalan 13.481,00 TL için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına ödenmesine, davacı kadının ortak konutun kendisine tahsis edilmesine ilişkin talebinin kabulü ile "Kale mah. .... Merkez/ÇORUM" adresinde bulunan konutun hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davacı kadına tahsisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddi-manevi tazminat yönünden usul ve kanuna aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması ile haklı davalarının ve taleplerinin tamamının kabulüne karar verilemesi istemiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun maddî ve manevî tazminatları miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına talep gibi 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiş, ziynet alacağı yönünden miktar itibariyle kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddi-manevi tazminat yönünden usul ve kanuna aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması ile haklı davalarının ve taleplerinin tamamının kabulüne karar verilemesi istemiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile kararın bozulmasını talep etmiştir
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle;hükmün tamamı yönünden, kararın bozulmasını talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadının ziynet alacağı davasında Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar miktar itibariyle kesin olarak verilmiş olmakla uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353, 361 ve 362 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.