"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1000 E., 2023/1369 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/280 E., 2022/315 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma ve ziynet alacağına ilişkin davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, hüküm ile gerekçe arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekçesiyle, başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun esastan reddine ve erkeğin başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddini, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 12.05.2022 tarih ve 2021/48 Esas 2022/117 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, dayanmış olduğu vakaları ispat edemediği, erkek eşe izafe edilebilecek kusur bulunmadığı, erkeğin kusursuz olduğu, kadının ise aşırı kıskançlık göstererek tartışmalara yol açtığı, erkeğin, ailesi ve yakın akrabaları ile görüşmesinden rahatsız olduğu, erkeğe kardeşi ve yeğeni olan görüşmelerine dahi "yattınız mı, boşaldınız mı" "eli eline değdi rahatladın mı?" şeklinde isnatlarda bulunarak iftira ve ağır ithamlarda bulunduğu, sürekli ekonomik taleplerde bulunup şikayet ettiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin ise kusursuz olduğu, gerçekleşen olaylar neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, ortak hayatın çekilmez hale geldiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadın için yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle; kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir 400,00 TL iştirak nafakasına kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının talep ettiği ziynetlerin bedeline ilişkin talebi yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın, hükmün tamamı; davalı- davacı erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile velayet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin10.11.2022 tarih ve 2022/2488 Esas 2022/3427 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece gerekçeli kararın kusur belirlemesi ve kusur dağılımına yönelik gerekçe kısmında kadının tam kusurlu olduğu belirtildiği halde, maddî tazminata ilişkin gerekçe kısmında kadının ağır veya eşit kusurlu olmadığı belirtilerek kadın yararına tazminata hükmedilmek suretiyle çelişki oluşturduğu ayrıca, Mahkemece hükümde erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine rağmen, gerekçeli kararda kadın yararına tazminata hükmedildiği belirtilerek çelişki oluşturulması da doğru olmadığı gerekçesi ile, başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının aşırı kıskançlık göstererek tartışmalara yol açtığı, erkeğin ailesi ve yakın akrabaları ile görüşmesinden rahatsız olduğu, kardeşi ve yeğeni olan görüşmelerine dahi "yattınız mı, boşaldınız mı" "eli eline değdi rahatladın mı?" şeklinde isnatlarda bulunarak erkeğe iftira ve ağır ithamlarda bulunduğu, davalıdan sürekli ekonomik taleplerde bulunup şikayet ettiği kusurlarını işlemiş olduğu dikkate alınarak kadının tam kusurlu olduğu, erkek eşin ise kusursuz olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının sürekli ve düzenli geliri olduğundan hakkında yoksulluk nafakası şartları oluşmadığı gerekçesiyle; kadının davasının reddine erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine , çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir 600,00 TL iştirak nafakasına kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının talep ettiği ziynetlerin bedeline ilişkin talebi yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine hükmedilen tazminatların miktarı ve velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının hakimin taleple bağlı olduğu ve talepten fazlasına hükmedilemeyeceği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle çocuk için aylık 300,00 TL, tedbir 27.12.2022 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar 500,00 TL tedbir nafakasına,boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının tüm, erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü ve reddedilen asıl dava ve fer'îleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; tazminatlar ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının ve erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.