"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/357 E., 2023/134 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki soybağının reddi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2015 yılı Haziran ayında davalı ... ile görüşmesi sonrasında doğum kayıtlarını araştırdığını, ...'ın erken doğum olarak dünyaya gelmediğini, 9 aylık doğduğunu farkettiğini, erken doğum olmaması nedeniyle çocuğun evlilik birliği içerisinde ana rahmine düşmediğini iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.04.2016 tarih 2015/682 Esas 2016/324 Karar sayılı ilamı ile davanın hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 26.04.2016 tarih 2015/682 Esas 2016/324 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 tarihli ve 2017/3009 Esas, 2017/12597 Karar sayılı ilamı ile; "Somut olayda, davacı baba Ahmet ... ile davalı anne ... ilk evliliklerini 30.09.1988 tarihinde yapıp, 23.05.1989 tarihinde boşandıkları, 13.07.1990 tarihinde yeniden evlendikleri ve 24.10.1990 tarihinde tekrar boşandıkları, davalı ...'ın ise boşanmadan sonra 28.02.1991 tarihinde doğduğu, Şişli 1. Aile Mahkemesinin 2006/686 E sayılı dosyasıyla çocuk lehine iştirak nafakası istemli davada davalı ...'ın varlığından davacının haberdar olduğu, çocuğun kendisinden olmadığı yönünde şüphelerinin oluştuğu, şüphesinin giderilmesi açısından DNA testi yapılmasını istediği, ancak bu yönde bir inceleme yapılmadığı değerlendirildiğinde; davacının iştirak nafakası dosyasında çocuğun kendinden olmadığı yönündeki şüphenin giderilmesi açısından DNA testi türü bir inceleme yapılmadığı ve şüphenin bilimsel doğruluğa varacak şekilde bir adım öteye geçmediği yani şüphe olarak varlığını sürdürdüğü, soybağının reddi davası yönünden hakdüşürücü süreyi düzenleyen 289. maddedeki sürenin başlangıcı mahiyetindeki "öğrenme" olgusunun gerçekleşmediği anlaşılmakla; mahkemece davanın süresi içinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilip, iddia doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, soğbağının tespiti yönünden gerekli DNA incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın hakdüşürücü süreden reddi doğru görülmemiştir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflardan alınan kan örnekleri DNA incelemesi yapılabilmesi için Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'ne gönderildiği, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi'nin 23.12.2022 tarih 40968900-101.01.02-2022/157215 sayılı raporunda; elde edilen sonuçlarla ...'nın, ... için biyolojik babalığı reddedildiğinin bildirildiği, her ne kadar davalı ... vekili davaya konu çocuğun lösemi hastası olması nedeniyle kan değerlerinin sürekli değiştiğini beyan ederek Adli Tıp Kurumu raporunun yetersiz olduğunu iddia etmiş ise de Adli Tıp Kurumu raporunda biyolojik babalığının reddedildiğinin tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, soybağının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili; davacının maddî gerçeği uzun süreden bu yana bildiğini, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, müvekkilinin lösemi hastası olduğunu, kan değerlerinin sürekli değiştiğini, annesi ile bile kan değerlerinin uyuşmadığını, müvekkilinin hastalığının dikkate alınarak lösemi hastalarından alınan kan örneği ile babalığın tespitine ilişkin DNA testi yapılması halinde testin ne kadar güvenilir olacağı hususunda Adli Tıp Kurumu'ndan görüş alınması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, soybağının reddi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığına yönelik bozma ilamı olmasına rağmen bu husustaki temyiz itirazının incelenip incelenemeyeceği, Adli Tıp Kurumundan alınan DNA raporunun hükme esas alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 286 ncı, 289 uncu, 291 inci, maddeleri; 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kamu düzenini yakından ilgilendiren soybağına ilişkin davalarda hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde hüküm kurulması zorunludur.
2.Davalı ... tarafından hükme dayanak Adli Tıp Kurumu raporuna karşı süresinde itiraz talebinde bulunmuş olup, itirazında davalı ...'ın lösemi yani kan kanseri olduğunu, hastalığının DNA yapısını bozduğunu, kan örneği ile düzenlenen raporun doğru sonuç vermeyeceğini belirtmiştir. Mahkemece, davalının bu itirazı değerlendirilerek davalı ...'ın hastalığına yönelik belgeler ile birlikte yeniden Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi, gerekirse davalının hastalığı gözetilerek davalı ...'dan alınacak olan diğer doku örnekleri ile yeniden rapor alınması gerekirken, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar karşılanmadan bu rapor ile yetinilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.