"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/970 E., 2023/1320 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaneli Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/98 E., 2022/4 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara TÜİK'in belirlediği tüketici ve üretici fiyat endeksi ortalaması oranında artış yapılmasına ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine çocuk yararın aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, evlilik birliği içerisinde kötü muamelede bulunduğu, taraflar arasında görülen ceza yargılaması ve tanık beyanları ile bu durumun sabit olduğu davalı kadının basit yaralama eyleminden dolayı eşini evden uzaklaştırma hususunda haklı sebebe dayandığı, evine ve çocuğuna bakmadığı, kadının ise eşine karşı yaralama eyleminde bulunmuş olması nedeni ile her iki tarafın da evlilik birliğinin sarsılmasında karşılıklı olarak kusurlu bulundukları ancak erkek eşin kusur durumunun daha ağır olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Öykü'nün velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artış yapılmasına, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 10.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin az da olsa kusurunun olmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, bu nedenle karşı davanın reddi gerektiğini, müvekkili yararına hükmedilen nafaka ve manevî tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, baba ile şahsi ilişki kurulmasının yanlış olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat ile nafakaların miktarı ve kişisel ilişki tesisi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ağır kusurlu olmadığını, davacı-davalının davasını ispatlayamadığını, karşı davanın kabulü ile karşı taraf yararına manevî tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin doğru olmadığını, tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, velâyet ve kişisel ilişkiye yönelik kararların ve manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurları, kişilik haklarına yapılan saldırı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının manevî tazminat ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk için aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına kesinleştikten sonra aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artış yapılmasına ve kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının ve erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yapılan yargılama ve toplanan delillerden boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına fiziksel şiddet uygulayan, hakaret ve küfür eden, evi ve çocuğu ile ilgilenmeyen, evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerini yerine getirmeyen, ev kirasını ödemeyen, icra ve tahliye işlemleri ile kadının uğraşmak zorunda bırakan ve evin elektrik ve doğalgazını kestiren erkeğin ağır, kadının ise Mahkemece kabul edilen ve istinaf edilmeyerek kesinleşen erkeği yaralama eyleminden dolayı az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı -davalı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı -davalı kadın vekilin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Halil'e yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.