Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7435 E. 2024/4699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, boşanma kararı verilmesi, velayet, nafaka ve maddi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanmaya sebep olan olaylarda kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak verdiği nafaka ve tazminat miktarına ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/751 E., 2023/1001 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/70 E., 2022/83 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı – davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı -davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin düzenli bir işte çalışmadığını, sürekli alkol kullanıp aile içi şiddet ve huzursuzluk çıkardığını, evin masraflarının sürekli kendisinin gündelik olarak çalışması karşılığında giderildiğini, sürekli ağza alınmayacak şekilde hakaretler ve küfürler ettiğini, kendisini toplum içinde akrabalarının yanında aşağılayarak rencide ettiğini, evi, çocukları ve kendisi ile ilgilenmediğini, şiddet uyguladığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL manevîtazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı – davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;kadının evliliğin başından itibaren yalan söylediğini, yataklarını ayırdığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, dışlandığını hiçbir zaman bir eş muamelesi göremediğini,fazla sigara tüketmesi konusunda her ikazına ters yanıtlar verdiğini, gece çok geç saatlere kadar da uyumadığını sürekli olarak evi terk ettiğini ve sık sık ailesinin yanına dönerek 10-15 gün gibi sürelerle kaldığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, git başkalarının koynuna gir, benden uzak dur dediğini, alçak, şerefsiz, sen adam değilsin şeklinde psikolojik şiddet uyguladığını, en son tartışmada şiddet uyguladığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğine asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyet in babaya verilmesine, erkek yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadın ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, kadının vücudunda birçok kez bu şiddet izlerinin görüldüğü, topluluk içinde de hakaret ve küfür ettiği, sürekli alkol kullanması nedeniyle konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının bu nedenle yüzüğünü satmak zorunda kaldığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyet in anneye verilmesine, her bir çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının davasının reddi ile davasının kabulüne karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleştiği anlaşılan kusurlu davranışların yanında, kadının da 04.02.2020 tarihinde meydana gelen olayda eşine fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, erkeğin davasının da kabulüne karar verilmesinin gerektiği; ağır kusurlu erkek yararına tazminat koşullarının oluşmadığı; kadının çalıştığı, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu, kadın yararına yoksulluk nafaka şartlarının gerçekleşmediği; hakimin taleple bağlı olduğu, talepten fazlasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı, kadının maddîtazminat talebi bulunmazken kadın yararına maddîtazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı – davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî tazminat talebinin reddine; davalı – davacı erkek vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı – davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadının gelirinin yoksulluktan kurtarmadığını, kadının yoksulluk nafakası ile maddîtazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, maddîtazminat ile yoksulluk nafakasının reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına maddîtazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.