Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7446 E. 2024/5044 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlenmesi, tazminatlar, tedbir nafakası ve vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı erkeğin kadına ekonomik şiddet uyguladığı ve aile müdahalesine sessiz kaldığı, diğer kusurlu davranışlarıyla birlikte değerlendirilerek ağır kusurlu olduğunun tespit edilmesi ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/250 E., 2023/972 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/533 E., 2020/542 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 20.07.2017 tarihinde evlendiklerini, çocuklarının olmadığını, balayı dışında evliliklerinin sorunlu olduğunu, daha ilk aylarda "s..git" demesi üzerine davacı kadının evden gittiğini, davalı erkeğin teyzesinin araya girip tarafları barıştırdığını, buna rağmen davalı erkeğin umursamaz davrandığını, davalının teyzesi ve annesinin her zaman tarafların evinde kaldıklarını, her tartışmada araya girdiklerini, davalının sürekli kötü ve acımasız davranışları olduğunu, davacı kadına değer vermediğini, sürekli paraya değer verdiğini, para konusunda davacı kadına baskı yaptığını, kadının eve para getirmediğini, borçlarının olduğunu söylediğini, evlenmeden önce "ailemin evi" dediği halde sürekli "ev benim, eşya benim, kirayı anneanneme ödüyorum, bir hatan olursa seni kapının önüne koyarım" diye tehdit ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, hakaretler ettiğini, "sen yemek yapmayı bilmezsin, çay yapmayı bilmezsin, temizlik bilmezsin" şeklinde kendi ve kadının ailesi yanında aşağıladığını, öğretmen olan davacı kadının gece bile olsa velilerden gelen telefonları erkeğin yanında cevapladığını, davalı erkeğin de gece geç saatlere kadar müşterileri ile konuştuğunu, davacı kadına haber vermeden son anda "Katar'a gidiyorum" deyip ülke değiştirdiğini, güvensizlik yaratan tavırları olduğunu, bir gece kadının babasını arayıp ithamlarda bulunarak "... erkekle görüştü, gece külüplerine gitmek istiyor, sigara içiyor, ...'yi kontrol edemiyorum, istekleri bitmiyor" dediğini, bu olayın davacı kadın yönünden artık son damla olduğunu, aradan aylar geçmesine rağmen halen bu ithamları dile getirip sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, davacıya düğünde takılan 53 adet çeyrek ve hatırlayamadığı altınlar olduğunu, kadının eşya ve çeyizlerinin ortak konutta bulunduğunu, evlilik sırasında bir adet araç satın alındığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına yasal faizleriyle 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeline, aracın yarı değeri ve kadına ait eşyaların aynen ifası ya da ücretinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı kadının evi terk ettiğini, nakliye aracı getirip erkek işteyken eşyaları taşıdığını, oda kapısını kilitleyip sebepsiz ve anlamsız tavırlar sergilediğini, evlilik öncesi gizlediği yaşantısını evlilik içinde uygulamaya kalktığını, kadının annesinin ise whatsaptan mesaj atarak kızını sürekli olumsuz yönlendirdiğini, davalı erkeğin temizlik işlerine yardım ettiğini, ama bazı istekleri reddedince davacı kadının "şerefsizsin, adam değilsin" gibi sözlerle erkeğin annesi ve kızkardeşine hakaret ettiğini, bu olay sonrası bir valiz ile takılarını alarak evi terk ettiğini, erkeğin teyzesi barıştırınca eve döndüğünü, alkollü mekanlara gittiğini, kadının maaşı olmasına rağmen eve maddî katkısı olmadığını, kadının evlilik öncesi çektiği krediyi de erkeğin ödemesi için psikolojik baskı yaptığını, "çulsuzsun, beş parasızsın" şeklinde hakaretlerinin olduğunu, davacı kadının alkol aldığını, gece kulübüne gitme isteğinin olduğunu, erkek arkadaşlarıyla görüştüğünü, burun ameliyatı, estetik, silikon, epilasyon yaptırmak için Florya'da bakım ve kuaför için sürekli para istediğini, temizlik, yemek, ütü çamaşır gibi işlerden sürekli kaçındığını, evin kapısına arkadan anahtar takarak erkeği eve almadığını iddia ederek asıl davanın reddine, davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, davacı kadın aleyhine "barda pavyonda geziyor, erkeklerle konuşuyor, erkekler ile çıkıyor" diyerek itham ettiği, eve para bırakmadan ve gitmeden önceki akşam söyleyerek yurt dışına gittiği, hakaret ettiği, davacı kadının da erkeğe aşağılayıcı söylemlerde bulunduğu, sürekli ben bu işi yaptım, sen de şu işi yap şeklinde söylemleri ile ev işlerini yapması için sürekli baskı yaptığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, taraflar yararına maddî-manevî tazminat koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı tarafça harcı yatırılmış ziynet ve ev eşyaları ile mal rejiminin tasfiyesi davalarıyla ilgili harcı yatırılmış bir dava bulunmadığından bu konularda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, erkek tarafından açılan bir karşı dava yoksa kadına kusur yüklenemeyeceğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İlk Derece Mahkemesince verilen kusurlu eylemlerinin sabit olduğu ancak tarafların eşit kusurlu olmayıp, kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı kadının düzenli geliri olduğu dikkate alındığında olumlu-olumsuz karar verilmemiş ise de davacı kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile davacı kadının tedbir nafakası talebinin reddine, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, erkeğin maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın miktarı, tedbir nafakası talebinin reddi, istinaf vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kendi içerisinde çelişkiler ile dolu olduğunu, istinaf itirazlarının incelenmediğini, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir nafakası, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Mahkemece yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarının yanında davalı erkeğin kadına ekonomik şiddet uyguladığının ve aile müdahalesine sessiz kaldığının, yine de boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.