Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7454 E. 2024/5046 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/662 E., 2023/1076 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1792 E., 2021/176 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının sinirlendiği zaman küfür boyutunda sözler sarf ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; bir başka kadınla olan ilişkisini öğrendikten sonra bu duruma tepki vermesi üzerine davacının 02.10.2017 günü gecesi müvekkiline şiddet uyguladığını ve aynı gün ortak konuttan ayrıldığını, sonrasında evin faturalarını dahi ödemediğini iddia ederek davanın reddine, tarafların boşanmalarına karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin güven sarstığı, davalı kadına yüklenebilecek bir kusurlu davranışın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin başka bir kadın ile cep telefonu üzerinden hayatın olağan akışına aykırı saatlerde görüşme yaparak eşinin güvenini sarsacak davranışlar içerisine girdiği, davalı kadın eşin ise davacı erkek eşe yönelik olarak küfür içeren sözler söylemek suretiyle sözel şiddet içeren davranışlar sergilediği, esasen toplanan delilerle davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmekte ihmal gösterdiği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı da anlaşılmakta ise de; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinde bu vakıalara yer verilmediğinden ve İlk Derece Mahkemesi kararı yalnızca davacı erkek eş tarafından istinaf edildiğinden usulü kazanılmış hak olgusu gözetilerek eldeki boşanma davasında bu vakıalar davacı erkek eşe kusur olarak yüklenemediği, evlilik birliğinin erkeğin ağır, kadının az kusurlu davranışları sebebi ile temelinden sarsıldığı, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakasına, üstün yararı gereğince velâyeti annesine verilen ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakalarına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.