Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7472 E. 2024/5022 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece toplanan deliller ve uygulanan hukuk kuralları çerçevesinde, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, tarafların eşit kusurlu olduğu, velayetin anneye verilmesi, nafaka miktarı, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin hükümlerin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/838 E., 2023/1264 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/811 E., 2023/70 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl, karşı ve birleşen davaların kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl, karşı ve birleşen davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; her iki tarafın da üçüncü evlilikleri olduğunu, kadının önceki evliliğinden olan çocuğu ...'in ortak konutta taraflarla kaldığını, ancak erkeğin önceki evliliğinden olan çocukları ile kalmaları konusunda kadının problemler çıkarttığını, bu nedenle erkeğin büyük oğlu ...'i yurda göndermek zorunda kaldığını, kadının bu tutumundan kaynaklı erkeğin Ocak 2016 ayında evden ayrıldığını, kadının kıskanç olduğunu, erkeğe hakaret ettiğini, aşağıladığını, sosyal çevresi ile görüşmesini engellediğini iddia ederek asıl davanın kabulü karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlenmeden önce erkeğin çocuklarının yaz döneminde ve tatil zamanında ortak konutta kalacakları konusunda anlaştıklarını, ancak erkeğin çocuğu ...'in bir müddet taraflarla birlikte kaldığı ve hatta odasının da olduğunu, erkeğin, kadının kızı ...'e iyi davranmadığını, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin ortak çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, birlik görevlerine aykırı davrandığını, alkol kullandığını, hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili 31.10.2018 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; 14.10.2017 tarihinde erkeğin hafta sonu olmasına rağmen ortak konutun aboneliklerini kapattırdığını, çocukla kadının mağdur olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

3.Davalı-davacı kadın vekili 10.12.2018 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin 14.11.2018 tarihinde ortak çocuk ...'ın okuluna giderek okul görevlilerine "...annesinin psikolojik sorunları var, ondan mı izin alacağım..." şeklinde kadını küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2020 tarih ve 2016/280 E. 2020/474 K. sayılı kararı ile; erkeğin ilk evliliğinden olan çocuk ...'e kadının ilgi göstermediği ve çocuğu istemediği, ...'in odasının yeni doğan ortak çocuğa verildiği ve ...'in yatılı okula gönderildiği, kadının erkeğe hakaret içerin mesajlar gönderdiği, kadının, erkek dışarıda olduğu zamanlarda onu telefonla arayarak nerede ve kiminle olduğun sorguladığı, erkeğin kadının kızı ...'e "sen salaksın zaten,.. Anlatsam da anlamazsın zaten.." şeklinde ifadeler kullandığı, gece kendilerinde kalmak için gelen ...'in arkadaşını evden kovduğu, erkeğin alkol aldığı ve eve alkollü geldiği, daha önce bir kaç kez evi terk ederek geri geldiği, ayrı yatarak kanepede uyuduğu, erkeğin ortak çocukla ilgilenmediği, her iki tarafın birbirine hakaret ettiği, erkeğin ortak çocuğun okuluna giderek çocuğu görmek istediği okul müdürünün anneye sorulması gerektiğini belirttiğinde "...annenin psikolojisi bozuk, çocuğumu görmek için izin mi alacağım..." şeklinde ifadeler kullandığı, yine aboneliğin kesilmesi ile ilgili Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/1135 E. 2018/139 K. sayılı ilamı ile davacı erkek hakkında aile yükümlülüklerini yerine getirmeme eylemi nedeniyle yargılama yapılıp ceza verildiği, bu haliyle tarafların eşit kusurlu kabul edildiklerinin anlaşılmasına göre asıl, karşı ve birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, tarafların kusur durumları göz önüne alınarak maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının sabit geliri olduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili, velâyet, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, vekâlet ücreti, tedbir ve iştirak nafakası miktarı ve kadının kabul edilen davaları yönünden; davalı-davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, erkeğin davasının kabulü ve nafakalar, kişisel ilişki düzenlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2022 tarih ve 2021/96 E., 2022/1834 K. sayılı kararı ile; gerekçe içeriğinde üst kısımda kabul edilen kusura yönelik vakıaların sonradan yapılan belirlemede belirtilmediği bu suretle hangi vakıaların kusur olarak yüklendiği hususunda gerekçe kısmında kendi içinde tereddüt ve çelişki yaratıldığının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her iki tarafın da birbirlerine yönelik hakaret içeren sözler sarf ettiği, birbirlerinin çocuklarına karşı olumsuz davrandığı, davacı erkeğin alkol aldığı ve sonrasındaki davranışları nedeniyle evlilik yükümlülüğünü yerine getirmediği, kadının eşini sürekli telefonla arayıp başkalarının yanında zor durumda kalacak şekilde nerede ve kiminle olduğunu sorguladığı bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre asıl, karşı ve birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında her yıl Ağustos ve Temmuz ayları hariç diğer ayların, birinci ve üçüncü hafta sonu cumartesi günü sabah saat 09.00'dan pazar günü akşamı saat 17.00'ye kadar, Dini Bayramlar olan Ramazan ve Kurban Bayramlarının ikinci günü sabah saat 09.00'dan akşam saat 17.00'ye kadar, okulların sömestr tatilinin ilk haftası pazartesi günü sabah saat 09.00'dan aynı haftanın pazar günü akşamı saat 17.00'ye kadar, her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09.00'dan, 30 Temmuz günü akşam saat 17.00'ye kadar görüşmelerini sağlayacak şekilde kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, tarafların kusur durumları göz önüne alınarak maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının sabit geliri olduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine, asıl davanın kabul edilmesi sebebiyle erkek yararına 9.200,00 TL maktu vekâlet ücreti ile kadının kabul edilen karşı davası ve birleşen davası yönünden ayrı ayrı 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; velâyet, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, vekâlet ücreti, tedbir ve iştirak nafakası miktarı ve kadının kabul edilen davaları yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, erkeğin davasının kabulü ve nafakalar, kişisel ilişki düzenlemesi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla; İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve asıl, karşı ve birleşen boşanma davalarının kabulünde, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki düzenlenmesinde, eşit kusur nedeniyle tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde, çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasında ve miktarında, kadının sürekli ve düzenli gelir getiren bir işte çalışması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddinde, birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne karar verilmesi nedeniyle ayrı ayrı vekâlet ücreti takdirinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;velayet, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, vekâlet ücreti, tedbir ve iştirak nafakası miktarı ve kadının kabul edilen davaları yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, reddedilen tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki düzenlemesi yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının karşı ve birleşen davalarının kabulünün doğru olup olmadığı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk ...'ın velâyeti ve kişisel ilişki düzenlemesi, kabul edilen birleşen davalar yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti verilmesinin gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci 336 ıncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.