"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1470 E., 2023/2081 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/266 E., 2023/91 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, aşağılayıcı beyanlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini, sadakatsiz davrandığını, kıskançlık yaptığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadın ve çocuklar için aylık 1.000,00’er TL nafakaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tüm iddiaların asılsız olduğunu, davacı-karşı davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğunu bu nedenle asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetlerin babaya verilmesine ve müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları ve dosya kapsamı ile davalı-karşı davacı kocanın eşine fiziki şiddet uyguladığı, eşine yönelik "sen kadın mısın, öküz, salak" şeklinde ve diğer türlü hakaret ve aşağılamalarda bulunduğu, ekonomik olarak eşine ve ortak çocuk ...'ya destek olmadığı, eşine karşı aşırı kıskanç davranışlarda bulunduğu, davalı karşı davacı kocanın cep telefonunda çıplak kadın fotoğraflarına baktığı, ortak çocuk ...'ya fiziki şiddet uyguladığı, ortak çocuk ...'ya hakaretlerde bulunduğu, davacı-karşı davalı kadının ise ortak çocuk ...'e fiziki şiddet uyguladığı, ortak çocuk ...'e kötü davrandığı, eşine kötü davrandığı, eşine "gevşek, top" şeklinde hakaretlerde bulunduğu, ailece birlikte yemek yenildiği esnada eşine yemek vermediğinin sabit olduğu, bahsedilen vakıaların evlilik birliğini temelinden sarsacak vakıalar olduğu, davalı-karşı davacı kocanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında meydana gelen olaylarda ağır kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı-karşı davalı kadının ise hafif kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın çekilmez hale geldiği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına; tarafların ortak çocuğu 05.02.2005 doğumlu ...'ın karar tarihi itibarıyla reşit olduğu anlaşıldığından velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı karşı davalı annenin iştirak nafakası talebinin reddine, tarafların ortak çocuğu 10.01.2010 doğumlu ...'ın velâyet hakkının davalı karşı davacı baba ...'a verilmesine, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, davacı karşı davalı kadının tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının birbirine denk olması nedeniyle reddine, velâyeti bababaya bırakılan ortak çocuk ... ile davacı-karşı davalı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî tazminat ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında müvekkil aleyhine iddia olunan hiçbir hususun gerçeği yansıtmadığı; davacı-karşı davalı kadının açtığı boşanma davasının mesnetsiz iddialardan ibaret olduğu; davacı-karşı davalı tarafın haksız ve kötüniyetle bir şekilde erkeğe kusur izafe etme çabasıyla hareket ettiği; kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğunun açık olduğu; müvekkilin evlilik birliği süresince uğramış olduğu haksızlıklar ve davacı-karşı davalı tarafın kusurlu eylemleri neticesinde müvekkilin erkeklik gururu incinmiş olmasına ve evlilik sürecinde mağduriyet yaşayan müvekkil olmasına rağmen kusur değerlendirmesinin eksik araştırma ve inceleme neticesinde kanaat edilmiş olmasından ötürü erkeğin tazminat istemleri reddedilmiş, davacı-karşı davalı kadın yararına ise tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş olup, tüm bu sebeplerle haksız ve hukuka aykırı tesis edilen iş bu kararın kaldırılarak davacı-karşı davalının tüm taleplerinin reddi ile müvekkilim tüm taleplerinin kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci 176 ncı, 182 nci, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.