"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1511 E., 2023/2113 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/181 E., 2023/206 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine; kadının ziynet ve çeyiz alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, 1 tane ortak çocuklarının olduğunu, davalı tarafın kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliği müvekkil için çekilmez bir hale geldiğini, evlilik birliğinin devamının imkansız hale geldiğini, davalının müvekkiline sürekli "sende bozukluk var, kusurlusun "gibi cümleler kurarak sürekli aşağıladığını, çocukların ortak çocuklarının tüp bebek tedavisi sonucu olduğunu, davalının askere gidecek olan kardeşini görmeye dahi gitmesine izin vermemiştir, davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, davalının müvekkilinin doğumuna dahi gitmediğini babası ile gönderdiğini, izah edilen bu nedenlerden dolayı davalının ağır kusurlu davranışları neticesinde tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, davacının için 100.000,00 TL manevî 100.000,00 TL maddî ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kesinleşme ile birlikte iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili için ise aylık 750,00 TL tedbir nafakasına kesinleşme ile birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, dava dilekçesinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, iadesi mümkün değil ise fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı - karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliğin bozulmasında tam kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin müvekkil açısından çekilmez bir hal aldığını, davacının ailesine müvekkile yaşanılan mahrem sırların bile paylaştığını, davalıyı küçük düşürdüğünü, son bir yıldır davacının davalı ile geçinemediğini, davacının ailesinin olumsuz tutumlarına karşı aile birliğini koruyamadığını, davacının tam kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı olarak davacı-karşı davalının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile; tarafların boşanmalarına ,ortak çocuğun velâyetinin müvekkile verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ayrı bir konut temin etmeyip ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığı, tehdit ettiği, ekonomik olarak ihtiyaçlarını karşılayamadığı bu sebeple kadının ailesinden yardım istemek zorunda kaldığı, kadının ailesi ile görüşmelerine kısıtlamalar getirdiği ve ailesiyle görüşmesine engel olduğu, kadına fiziksel şiddet uygulayarak kendisi ve ortak çocuğu evden kovduğu hususlarının sabit olduğu; kadının ise ailesiyle görüşmeleri neticesinde evde huzursuzluk yarattığı, ailesine eşiyle yaşadıkları mahrem sırları paylaşarak küçük düşürdüğü hususlarının tanık anlatımlarıyla sabit olduğu; tüm bu sebeplerden dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve çekilmez hale gelmesinde erkeğin ağır, kadının ise hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanu’nu (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesis edilmesine, davacı kadın için aylık 500,00 TL, ortak çocuk ... için aylık 500,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakalarının boşanma kararı kesinleşinceye kadar bu şekilde devamına, karar kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00’şer TL davacı için yoksulluk , ortak çocuk için iştirak nafakası olarak devamı ile her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, kadının ziynet eşyaları yönünden tanık beyanları ile talep edilen ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından borçları sebebiyle bozdurulduğu, talep edilen çeyiz eşyalarınında taraflarının ortak konutunda bulunup davalı erkeğin uhdesinde kaldığının anlaşıldığı; bu haliyle fotoğraflardan tespit olunan ve 01/08/2022 havale tarihli rapor ile tespit edilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde tespit olunan bedel üzerinden tahsili gerektiği gerekçesi ile ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile, sayılan ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde hükümde gösterilen ziynetlerin bedeli olan toplamda 62.788,00 TL'nin davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, belirlenen miktarın 2.000,00 TL'sine dava tarihinden (16.03.2021), 60.788,00 TL'sine ıslah tarihinden (26.09.2022) itibaren yasal faiz işletilmesine, çeyiz eşyalarına ilişkin davanın kabulü ile sayılan eşyaların aynen iadesine olmadığı takdirde toplamda 10.910,00 TL'nin davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, belirlenen miktarın 1.000,00 TL'sine dava tarihinden (16.03.2021), 9.910,00 TL'sine ıslah tarihinden (26.09.2022) itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri ile ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının yüksek olup olmadığı; velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı ile çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 220, 226 ncı, 327 nci, 328 inci maddesi, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.