"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/232 E., 2023/886 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/638 E., 2021/1405 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin, eski evliliğini kendisinden sakladığını, geçirdiği hastalığı kendisinden sakladığını, evlendikten sonra öğrendiğini, bu olayları konuştukları zaman tartışma çıktığını ve bu tartışma sırasında tekme atmak suretiyle kapı ve camı kırdığını, maddî yönden kendisine sıkıntı yaşattığını, kendisinden ayrılmayı planladığını başkalarından duyduğunu, çocuğu ile ailesinin evine döndüğünü, erkeğin ve ailesinin çabaları sonucu eve döndüğünü, eve döndükten bir süre sonra duygu ve düşüncelerinin değişmediğini müşahade ettiğini, ablasının kendisini ve ağabeyini yemeğe davet ettiğini, ağabeyi ile yemeğe gideceğini söylediğinde karşı çıkarak gittiği takdirde olumsuz şeylerin yaşanacağını ima ettiğini, sabahleyin vücudunun çeşitli yerlerine baskı uygulayarak ve vurarak gittiği takdirde yaşatacaklarını tekrarladığını, ağabeyi ile kız kardeşine gittiklerini, erkeğin arayarak bundan böyle artık eve dönemeyeceğini, buna teşebbüs ederse bedelini ağır biçimde ödeyeceğini bildirdiğini, ağabeyi ile eve döndüklerinde kapı kilidinin eşi tarafından değiştirildiğini öğrendiğini, polisi aradıklarını, polisin gelerek eşini arayarak gelip kapıyı açmasını istediklerini, gelmediğini kendilerinin kapıyı kırarak girdiklerini, karakola giderek şikayetçi olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 5.000,00 tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 200.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadının, erkeğe küçük düşürücü ve aşağılayıcı sözler söylediğini, 28.05.2020 tarihinde valizlerini toplayarak ve çocuğu da yanına alarak ailesinin evine gittiğini, bu durumu ailesinin ona haber vermesi neticesinde öğrendiğini, bu şekilde evi terk etmeden önce erkeğin haberi olmadan telefonuna bilgisayar programı indirdiğini, ailesiyle yaptığı telefon konuşmalarını dinleyip kayıt altına aldığını, bu konuşmaları daha sonra kendi ailesine ifşa ettiğini, tüm hakaret ve zorluklara rağmen müvekkilinin kızını görebilmek için kadını eve döndürdüğünü, erkeğin ailesine soğuk ve somurtkan davrandığını, annesinin dişlerini yaptırmasına kızarak "Anneniz şıllık, siz kötü ailesiniz, siz çirkefsiniz" dediğini, salgın nedeniyle müvekkilinin ev kirasını ödeyemez hale geldiğini, zor durumda aracını satarak çıkabildiğini, karşı tarafın bunu kavga haline getirdiğini, aylık 2.000,00 TL harçlık istediğini, veremeyince çalışmak istediğini, çocuğu kreşe vereceğini bildirdiğini, müvekkili destekleyince asıl amacının baskı oluşturmak olduğunun anlaşıldığını, ablasına gidip orada yaşamak isteğine ablasının eşi ile aralarında sorun bulunması nedeniyle istemediğini, ablasının evine gittiğini, müvekkilinin boyun eğmek zorunda kaldığını, eve birilerini gönderip eşya aldıracağını söyleyince, eve kimlerin geleceğini bilmediğinden ve eşyaları internet üzerinden satışa çıkarması nedeniyle evin girişinin kendi kontrolünde olması için kilidi değiştirdiğini, kadının eve dört kişi ve çilingirle geldiğini, müvekkilinin eşyalarını güvenliğe bıraktığını, koruma kararı çıkarttığını, daha önce de arkadaşlık ettiği S.D isimli şahıs ile sosyal medya üzerinden yazıştıklarını tespit ettiğini, sadakat görevini de ihlal ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına küçük düşürücü tarzda hakaret ve ithamlarda bulunduğu, aile fertleri ile görüşmesini somut bir neden olmadan engelleyerek sonrasında evin kapı kilidini değiştirdiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, dosya kapsamı, uzman raporları ve üstün yararı gereğince ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve düzenli geliri olmadığından, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin karşı davasında usulüne uygun olarak manevî tazminat talep ettiği ancak karar verilirken tazminat talebi konusunda olumlu olumsuz karar verilmediği gerekçesiyle erkeğin manevi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu anlaşılmakla yasal şartları lehine gerçekleşmediğinden erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin diğer; kadının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulü şartları oluşup oluşmadığı, ispat, nafakalar, tazminatlar, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı- karşı davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.
b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı -karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Sümeyya'ya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.