Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7572 E. 2024/5128 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/982 E., 2023/1167 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/467 E., 2023/2 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulüyle kararın tamamının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin iki yıl önce bahis oyunlarına para yatırmaya başlaması ve bu oyunlara bağımlı hale gelmesi neticesinde taraflar arasında problemler başladığını, bu oyunlar nedeniyle oluşan borçları pek çok kez aile ve eş dost yardımı ile ödenip kapatılmasına karşın, bu alışkanlığını terk etmediğini, erkeğin bu alışkanlığı nedeniyle en son ortak konutu da satmak zorunda kalındığını, para bulması için kadına sürekli baskı yaptığını, kapıları yumrukladığını, bağırdığını, evin eşyalarına zarar verdiğini, kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 450,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına ise aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, yine kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kadının kendi kusurlarını gizleyebilmek için, gerçekte olmayan birtakım iddialar ile erkeği suçladığını, erkeğin rızası olmadan başka kişilerin evinde yatıya kaldığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, birlik görevlerini uzun süre yerine getirmediğini, evde yemek yapmadığını, annelik görevlerini de yerine getirmediğini, çocuk ile ilgilenmediğini ileri sürerek davanın reddine, aksi halde erkek yararına 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 21.05.2019 tarih ve 2017/437 Esas, 2019/313 Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin bahis oyunları oynadığı, çevresine borç yaptığı, bu sebeple tehdit edildiği ve aile içinde bu hususta tartışma çıktığı, evin geçimi hususunda sıkıntılar yaşandığı, dava dilekçesinde belirtilen bu hususlar haricinde diğer iddiaların ispatlanmadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin sosyal inceleme raporundaki tespitler uyarınca anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir, 350,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 12.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının manevî tazminat istemine ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesiyle bu talebinin reddine, erkeğin manevî tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen maddî tazminat ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden, davacı kadın vekili tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, maddî tazminat ile nafakaların miktarı ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 05.11.2021 tarih ve 2019/2007 Esas, 2021/1679 Karar sayılı kararı ile; erkeğin güven sarsıcı davranış vakıasına ve bu vakıayı kadının GSM kayıtlarıyla ispatlayacağı yönünde delil bildirmesine rağmen delilin toplanmadığı, erkeğin HTS kaydı ve delilleri tartışılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadın tarafından kullanılan telefon ile dava dışı İ.Ç. İsimli erkek adına kayıtlı olan telefon numarası arasında günün her saatinde mesajlaşma ve görüşmelerin yapıldığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin bahis oyunları oynadığı, çevresine borç yaptığı, bu sebeple tehdit edilmesine, aile içinde bu hususta tartışma çıkmasına, evin geçimi hususunda sıkıntılar yaşanmasına sebep olduğu, kadının ise güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle kadının davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir, 450,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası takdirine, kadının yasal şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin usulüne uygun açılmış bir davası bulunmaması nedeniyle manevî tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi ile nafakaların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin manevî tazminat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu ancak bu husus istinaf edilmediğinden yanlışlığa değinilmesiyle yetinildiği İlk Derece Mahkemesince diğer yönlere ilişkin verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davranışlarının sadakatsizlik boyutunda olduğunu, erkeğe yüklenen kusurların görgüye dayalı olmayan tanık beyanları neticesinde belirlendiğini ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile manevî tazminat talebi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur tespitinin doğru belirlenip belirlenmediği, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebine ilişkin hukuki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi, 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.