Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7573 E. 2024/5789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, yoksulluk nafakasının miktarı ve maddi-manevi tazminat taleplerinin yerindeliği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesinin davacı erkeğin manevi tazminata, davalı kadının ise maddi tazminata yönelik istinaf taleplerini kabul etmesindeki maddi hatanın düzeltilebilir nitelikte olması gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/858 E., 2023/1075 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1085 E., 2020/477 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasının reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, davalı ile 6 yıldır ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devam ettirmelerinin mümkün olmadığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05.07.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmak istediğini, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açtığını belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, ilk boşanma davasından sonra tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, davalının kusuru olmadığını belirterek davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde davalı yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; daha önce erkeğin açtığı boşanma davasının reddedildiği, kararın onandığı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren ayrı yaşadıkları, yeniden bir araya gelmedikleri ve yeniden ortak hayat kuramadıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, boşanmakla eşinin desteğini kaybedeceği, yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, ilk boşanma davasını açan erkeğin fiili ayrılığa sebep olması nedeniyle tam kusurlu olduğu, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; davalının emekli maaşı olduğunu, kira ödemediğini, kusurlu olduğunu, kendisinin kusuru olmadığını, nafaka ve tazminatların haksız olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini, haklı davasının kabulü ile yargılama masrafı ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmil edilmesi gerektiğini ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma hükmünün istinaf kapsamı dışında bırakıldığı ve boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmiş sayılacağı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi doğru ise de, maddî tazminat miktarının az olduğu, davalı yasal faiziyle birlikte tazminat talebinde bulunmasına rağmen, yasal faize karar verilmemesinin ve hükümde davalı yararına maddî tazminata hükmedilmesine rağmen tazminat hükmünün devamında sehven "tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının da doğru olmadığı, erkeğe yüklenen kusur itibarıyla kadının kişilik haklarının zedelenmediği, manevî tazminata ilişkin yasal koşulların oluşmadığı, davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin ve manevî tazminat gerekçesinin yazılmamasının doğru olmadığı, diğer istinaf itirazları yönünden İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının maddî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davacının manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatı düzenleyen 3 üncü hüküm paragrafının kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî tazminata, kadının şartları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerekçe-hüküm çelişkisi, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın miktarı, manevî tazminatın reddi, maddî tazminat yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur, yoksulluk nafakasının miktarı, tazminatlar, maddî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin manevî tazminata yönelik, davalı kadının ise maddî tazminata yönelik istinaf talebinin kabul edildiğinin ve taraf sıfatının hatalı yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddî hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.