Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7592 E. 2024/4264 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında karşılıklı açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı ve fer'i taleplerin reddinin hukuka uygun olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2611 E., 2023/1317 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/634 E., 2022/504 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı reddine, kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların bu evliliklerinde ortak çocuklarının bulunmadığını, erkekten kaynaklı olarak taraflar arasında cinsel ilişkinin gerçekleştirilemediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sağlık sorunlarından dolayı çocuklarının olmadığını, tazminat ve nafaka istemlerini kabul etmediklerini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabul ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf tanıklarının beyanları incelendiğinde; tanıkların sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısım tanıkların ise görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, bazı tanıkların ise görgüye dayalı bilgileri olmamakla birlikte taraflardan duyduklarını aktarmış olup; aktarma beyanlarının görgüye dayalı olmaması nedeniyle hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, davacı- karşı davalı kadın ile davalı- karşı davacı erkeğin kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı reddine, kadın yararına hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; sunulan sağlık raporundan erkeğin penil protez taktırdığını, bu aksaklığın boşanmanın kabulü için yeterli sebep olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının reddi, reddedilen tazminatlar ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının, erkeğin cinsel ilişkiyi başaramaması iddiasının ispatlanamadığını, raporda bu hususun belirtildiğini, kadının, erkeğin iktidarsızlığını ileri sürmesinin başlı başına boşanma sebebi olduğunu, bu iddianın tüm köy halkı tarafından öğrenildiğini, tarafların çocuklarının olmamasının sebebinin kadın olduğunu, belirterek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının reddi, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının reddi, reddedilen tazminatlar ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve fer'î taleplerin reddedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.