Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7597 E. 2024/8141 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak hangi tarafın davasının kabul edileceği ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, erkeğin kadına karşı fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığını, kadının ise güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu ve erkeğe küçük düşürücü sözler söylediğini tespit ederek; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğuna karar vermiş, bu kusur oranına göre kadının tazminat talebini kabul ederken erkeğin talebini reddetmiş ve yerel mahkemenin kararını kısmen değiştirerek onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/596 E., 2023/906 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/60 E., 2021/122 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli şiddet uyguladığını, alkol alışkanlığı ve kıskançlıkları yüzünden tarafların bir sosyal yaşantısı olmadığını, kadına sürekli olarak orospu, orospu çocuğu,a... koduğum, şerefsiz, şerefsizin çocuğu, salak, geri zekalı,sen de kadın mısın, senin kadınlıkla alakan yok gibi hakaretler ettiğini, evin ve işyerinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, eviyle hiç ilgilenmediğini, hatta kendi ailesi ile bile görüşmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına, davacıya 100.000,00 TL manevî tazminat 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğe seni istemiyorum, ne seni ne malını istiyorum şeklinde sözler söylediğini, sadakatsiz olduğunu, birçok sosyal ortamda küçük düşürdüğünü, paraların kadında durmasına karşın icra takibine neden olacak şekilde ödemeleri yapmadığını, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına karşı birlikte yaşadıkları süre zarfında, orospu, şerefsiz, a..na koyduğum gibi küfür ve hakaretlerde bulunmak suretiyle duygusal şiddet ve fiziksel şiddet uyguladığı, karşı davada ise karşı davalı kadının karşı davacı erkeğe karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmek suretiyle duygusal şiddet gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, asıl davada kadının nafaka talebinin reddine, kadın yararına 5.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, karşı davada erkek yararına 5.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, her iki taraf yararına tazminata hükmedilemeyeceğini, kadın yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı- davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının az olduğunu, nafaka talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ile nafaka talebinin reddi yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı İlk Derece Mahkemesince tarafların kusur oranını belirlenmemesi hatalı olduğunu; kusur değerlendirmesinin birlikte yapılmasının gerektiğini, her iki taraf lehine tazminata hükmedilmesi hatalı olduğunu; somut olayda erkeğin, kadına küfür ve hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı; kadının ise güven sarsıcı davranışlarının olduğu, erkeğe küçük düşürücü sözler söylediği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadın az, erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği; kadının çalıştığı ve geliri bulunduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı; tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, erkeğin belirtilen kusurlu davranışlarından ötürü kadının kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesin de bir yanlışlık bulunmadığı ancak miktarlarının az olduğu; erkek ağır kusurlu kabul edildiğinden maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın yararına tazminata hükmedilmesi ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile tazminat koşullarının kimin yararına oluştuğu ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.